Examples of using "Besitzt" in a sentence and their turkish translations:
- Tom'un telepatik yetenekleri var.
- Tom telepatik yeteneklere sahip.
O birçok araziye sahip.
Onun birkaç kitabı var.
Mükemmel bir İngilizce iletişimi var.
Tom'un bir av tüfeği var.
Tom'un bir pizzacısı var.
O bir stradivarius marka kemana sahip.
Tom bir araba bayiliğine sahiptir.
Tom bir arabaya sahip.
Tom bir arabaya sahip değil.
O özel bir jet sahibi.
Onun çok tarih kitabı var.
Onun çok sayıda kitabı var.
Onun iki bin kitabı var.
O çok fazla arazi tutuyor.
Tom'un kesinlikle karizması var.
Tom'un bir golf sahası var.
Tekneniz var mı?
O bir medyum.
O bir medyum.
Ev sahibi ne kadar mülke sahip ?
Dük bir sürü arazi tutuyor.
O, büyük bir konağa sahiptir.
Onun bir sürü değerli kitapları var.
Tom bir sürü araziye sahip.
Onun çok sayıda değerli tabloları var.
Kaç tane şapka kazandın?
O, kocaman bir eve sahip.
Onun sarı bir spor arabası var.
Onun sarı bir spor arabası var.
Mary sarı bir spor arabaya sahip.
Onun keskin bir iş algısı var.
Alex'in kaç tane arabası var?
- Onun çok kitabı yok.
- O çok kitap sahibi değil.
O kaç kitaba sahip.
O çok değerli bir kol saatine sahip.
Tom'un bile bir takım elbisesi yok.
Tom'un başka kaç tane arabası var?
Tom çok kârlı bir şirkete sahiptir.
Tom insan sarrafıdır.
Üstel fonksiyonun yatay asimptotu vardır.
Tom, İskoçya'da bir emlaka sahip.
- Kaç tane kitabın var?
- Kaç tane kitabınız var?
- Kaç kitabın var?
Kaç tane gitarın var?
Tom henüz bunlardan birine sahip değil.
- Kosekant fonksiyon grafiği, dikey asimptotlara sahiptir.
- Kosekant fonksiyon grafiğinin, dikey sonuşmazları vardır.
Tom park caddesinde bir ev sahibi.
Tom iki odalı bir eve sahiptir.
Tom'un on üç dönümlük bir çiftliği var.
İki evi ve bir teknesi var.
Ne kadar süredir ona sahipsin?
O, pahalı giysiler giyiyor ve bir sürü mücevhere sahip.
Tom'un bir gramofonu var.
Bir silahın var mı?
Amcamın köyde bir çiftliği var.
Onun on ineği var.
Bir bilgisayarın var mı?
Onun çok sayıda kitapları var mı?
Bilgisayarın var mı?
Sahip olmadığın şeyi kaybetmezsin.
Onun birçok kitabı vardır.
Bir bisikletin yok mu?
Hiçbir şeyin yoksa, tatlı söz ikram et!
Onun bir sürü arazisi var.
Komşumuz üç tane Porsche sahibi, yani o zengindir.
İzlanda, dünyadaki en küçük Müslüman topluluklarından birine sahiptir.
Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
Kaç kitabın var?
- Tom altı odalı bir ev satın aldı.
- Tom, altı odaya sahip bir ev satın aldı.
Tom'un sarı bir spor arabası var.
Tom büyük bir servete sahip ama mutlu değil.
Faydalı yeteneklerin yoksa bir iş alamazsın.
- Ne kadar çok sevgi verirsen o kadar çok alırsın.
- Ne kadar çok seversen o kadar çok sevilirsin.
Gümüşümü mülkiyetinde bir madeni olan bir adamdan alırım.
Tom ailemizde ehliyeti olmayan tek kişi.
Büyükannemin bir sürü eşarbı var.
Herkesin kendi gökkuşağısı vardır, onu sadece görmeyi istemek gerekir!
Aktörün büyük bir yatı vardır.
Onun tüm hayatında okuyabileceğinden daha fazla kitapları var.
- O, çok büyük bir eve sahiptir.
- Onun kocaman bir evi var.
Kaç çift ayakkabın var?
Bir evcil hayvana sahip olan hiç kimseye bu apartmanda yaşamasına izin verilmez.
O birkaç iyi koyuna sahiptir.
Tom onlardan üçüne sahip.
Fakir, çok az şeye sahip olan değildir fakat çok isteyendir.
Beş kişiden birinin bir araba sahibi olması uzun sürmeyecektir.
O, çok büyük bir eve sahiptir.
Bilgelik, bilgeliğe sahip adam için hiçbir şey yapmazsa bir lanettir.
Tom'un iki evi ve bir teknesi var.
Bu katedralin büyük bir orgu vardır.
Tom'un ehliyeti olmadığını biliyor muydun?
- Mutlu ya da mutsuz, hayat, insanın sahip olduğu tek hazinedir.
- Mutlu ya da mutsuz, hayat insanın sahip olduğu tek hazinedir.
İzlanda yaklaşık 103.000 kilometrekarelik bir alana sahiptir.
Bir insanın değeri, onun neye sahip olduğuna değil, ne olduğuna bağlıdır.