Translation of "Islam" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Islam" in a sentence and their turkish translations:

Im Islam nicht geeignet

İslamiyet'de uygun değildir

Dies wird im Islam erwartet

İşte bu İslamiyet'te beklenen birşeydir

Aber war Islam Toleranz keine Religion?

fakat İslamiyet hoşgörü dini değil miydi?

Es gibt keinen Grabstein im Islam

İslamiyet'te mezar taşı yoktur

Dieses Verhalten ist laut Islam verboten

İslamiyet'e göre haram olan bu davranış

Nach dem Islam nach den Toten

İslamiyet'e göre ölünün arkasından

- Der Islam erreichte Surinam im späten neunzehnten Jahrhundert.
- Der Islam erreichte Surinam im späten 19. Jahrhundert.

İslam Surinam'a 19. yüzyılın sonlarında ulaştı.

Wo war das schöne Verhalten des Islam?

nerede kaldı Müslümanlığın güzel davranışı?

Keine Europäer, die den Islam wirklich beschmutzen

gerçekten İslamiyeti kirleten Avrupalılar değil

Heute, obwohl es gegen den Islam ist,

Günümüzde ise İslamiyet'e aykırı olmasına rağmen

Es gibt keine solche Praxis im Islam

İslamiyet'te böyle bir uygulama yoktur

Und es wird im Islam nicht erwähnt

ve İslamiyette buna yer verilmediğidir

Christentum und Islam sind zwei unterschiedliche Religionen.

Hıristiyanlık ve İslam, iki farklı dindir.

Sami und Layla wollen zum Islam konvertieren.

Sami ve Leyla Müslüman olmak istiyordu.

- Mit 23 Jahren bekannte sich Fadil zum Islam.
- Mit 23 Jahren wandte sich Fadil dem Islam zu.

- Fadıl 23 yaşında İslam'a girdi.
- Fadıl 23 yaşında İslam'ı kabul etti.

Nach der Annahme des Islam durch die Türken

İslamiyetin Türkler tarafından kabulünden sonra

Nach dem Islam nach den von Allah festgelegten Regeln.

İslamiyete göre Allah'ın koyduğu kurallara göre

Basierend auf den Diskursen der prominenten Imame des Islam

İslamiyetin öne gelen imamlarının söylemlerinden yola çıkılarak

Eigentlich hat es nichts mit dem Islam zu tun

aslında İslamiyetle uzaktan yakından alakası yoktur

Nach dem Islam Mevlüt nach den Toten zu lehren

İslamiyetin göre ölünün arkasından mevlüt okutmak

Dies ist völlig das Spiegelbild des Schamanismus im Islam.

Tamamen Şamanizm'in yine İslamiyet'e yansımasıdır bu

Der Halbmond mit Stern ist ein Symbol des Islam.

Hilal ay ve yıldız İslam'ın sembolüdür.

Hören Sie jetzt auf, den Islam der Welt falsch darzustellen

İslamiyeti artık dünyaya yanlış tanıtmaktan vazgeçin

Aber diese Situation wurde wieder mit dem Islam und synthetisiert

Fakat bu durum yine İslamiyetle sentezleştirilip

Die drei großen monotheistischen Religionen sind Christentum, Islam und Judentum.

İslam, Musevilik ve Hristiyanlık üç büyük tek tanrılı dindir.

Die drei wichtigsten monotheistischen Religionen sind Islam, Judentum und Christentum.

Tek tanrılı dinlerin en önemli üçü İslam, Yahudilik ve Hristiyanlıktır.

Im Islam gibt es keine Überlegenheit von Weißen gegenüber Schwarzen.

İslam'da beyazın siyaha üstünlüğü yoktur.

Dies ist ein Ereignis, das wieder mit dem Islam verwechselt wird

Yine İslamiyetle karıştırılan bir olaydır bu

Nach dem Islam wurden einige Zeit nach der Beerdigung der Toten

İslamiyet'e göre ölüler gömüldükten bir süre sonra

Friedhöfe sind laut Islam nur, um sich an den Tod zu erinnern

mezarlıklar İslamiyet'e göre sadece ölümü hatırlamak için vardır

Viele Menschen haben den Unterschied zwischen Islam und arabischer Kultur nicht gesehen

Bir çok kişi İslamiyet ile Arap kültürü arasında ki farkı görememiştir

Hast du gesehen? Dies ist der Islam, der uns seit Jahren erzählt wird!

gördünüz mü? Bize yıllardır anlatılan İslamiyet bu!

Es mag einige geben, die diese Situation mit dem Islam in Verbindung bringen.

Bu durumu İslamiyetle bağdaştıranlar olabilir aranızda

Die drei großen monotheistischen Religionen sind der Islam, das Judentum und das Christentum.

İslam, Musevilik ve Hristiyanlık üç büyük tek tanrılı dindir.

In diesem Land bekennt sich die Bevölkerungsmehrheit zum Islam in der sunnitischen Auslegung.

Bu ülkede, nüfusun çoğunluğu Sünni İslam'ı uygular.

Ivan IV. (Ivan der Schreckliche) zwang viele Tataren vom Islam zum Christentum zu konvertieren.

4. İvan (Korkunç İvan) pek çok Tatar'ı İslam'dan Hıristiyanlığa geçmeye zorladı.

Es gibt nichts, was mit dem Islam in Verbindung gebracht werden könnte, wenn Frauen nicht gezählt werden

kadınların sayılmamasının İslamiyetle bağdaştırılacak hiçbir tarafı yoktur