Examples of using "Erwartet" in a sentence and their turkish translations:
Birini bekliyor muydun?
Kimi bekliyordun?
O bir telefon görüşmesi bekliyor.
Tom beni bekliyor.
Bekleniyorum.
O ne bekliyor?
Mary ikizlere hamile.
Tom misafir bekliyor.
O, ikizlere hamile.
Farklı bir şey bekliyor muydun?
Ne bekliyordun?
Ben seni bekliyorum.
Bunu bekliyordum.
- Onu bekliyordum!
- Bunu bekliyordum!
Tom bir telefon araması bekliyor.
Bunu umuyorduk.
Tom onu umuyordu.
Tom daha fazla umuyordu.
Kar bekleniyor.
Tom, Mary'yi bekliyor.
O bir çocuk bekliyor.
Tom ne bekliyor?
Biz onu bekliyorduk.
Mary bekliyor.
Bunun olmasını umduk.
Seni dün gece bekliyordum.
Bugün seni beklemiyordum.
İşte bu İslamiyet'te beklenen birşeydir
Ben bunu beklemiyordum.
Biraz gizlilik bekliyordum.
Bunu beklemiyordum.
Misafir beklemiyorduk.
Tom ne beklendiğini biliyor.
Biz bunu asla beklemedik.
Biz onu hiç beklemiyorduk.
Tom bunu beklememişti.
Biz iyi hava umut ediyoruz.
Başka ne bekliyordun?
Tom'un bir an için varması bekleniyor.
Biz çok kar bekliyorduk.
Bu beklediğimden daha uzun sürdü.
Sanırım Tom her ikimizi de bekliyor.
Seni bu kadar çabuk beklemiyordum.
Cevap vermeni beklemiyordum.
Başka bir şey bekliyor muydun?
Vay canına, hava şimdiden ağırlaştı.
bir başarı vardır.
O yaklaşık iki saattir seni bekliyor olacak.
Onun geleceğini umuyordum.
Seni New York'ta ne bekliyor?
O sonucu beklemiyordum.
Bu soruyu beklemiyordum.
Ne ummam gerektiğini bilmek istiyorum.
Burada olmanı beklemiyordum.
O, haziranda bir çocuk bekliyor.
Onlar şimdi her an bekleniyorlar.
- Tom oldukça farklı bir şey beklemişti.
- Tom çok farklı şeyler beklemişti.
O, havaalanında onu bekledi.
Seni beklemiyordum.
Tom bir şey olacağını bekliyor gibi görünüyor.
Tom burada seninle karşılaşmayı bekliyor.
Seni tekrar görmeyi hiç beklemiyordum.
Onun gelmesini umuyordum.
Tom Mary'den çok şey bekliyor.
Bu umduğumdan biraz daha uzun sürdü.
Tom'un kazanması beklenmiyor.
Tom, Mary'nin ne yapmasını bekliyor?
Tom artık hayattan hiçbir şey beklemiyor.
Sınavı geçmen bekleniyor.
Senden bunu beklemiyordum doğrusu.
ve kendisinin de beklediği şekilde artık üretken değilse,
daha doğal bir durum beklemiştik ama
Beklenildiği gibi testi geçti.
Her şey umduğumdan daha iyi gitti.
Toplantıda onu bekliyordum.
O, bana beklediğim şeyi sordu.
- Beklenenden fazla para harcadık.
- Tahmin edilenden daha fazla para harcadık.
O umduğumdan daha iyiydi.
O umduğumdan daha iyiydi.
Onlar umduğumdan daha iyiydiler.
Ne beklendiği hakkında hiçbir fikrim yok.
Beklediğimden daha uzunsun.
Şerif seni ofisinde bekliyor.
Bunun olmasını beklemiyordum.
Her zaman benim ona yardım etmemi bekler.
Yarına kadar seni beklemiyordum.
Tom beni bekliyor.
Senden daha iyisini bekliyordum.
Hiç kimse onun kazanmasını beklemiyordu.
Burada görmeyi umacağım son insansınız.