Examples of using "Innere" in a sentence and their turkish translations:
ve bu kimliğin temel taşı
Önemli olan iç güzelliği.
O, bu ülkenin iç işidir.
O, araba kazasında iç yaralanma geçirdi.
kuyruklu yıldızları güneş sisteminin iç kısmına doğru itebiliyor
Vay canına, burası dağın yan tarafında bulunan devasa bir mağara.
Dinlediğiniz müzik iç dünyanızı yansıtıyor.
İç kapak, bir anahtarla manuel olarak sökülmesi gereken 6 büyük cıvata ile yerine sabitlendi
Güneş sistemimizdeki gezegenler iç gezegenler ve dış gezegenler olarak sınıflandırılır.