Examples of using "Stärke" in a sentence and their turkish translations:
ve bu kimliğin temel taşı
Allah bizim gücümüzdür.
Bu senin güçlü yanın.
Şarkı söyleme onun güçlü noktasıdır.
Matematikte çok iyiyim.
Eğitim; seçenekler, uyum yeteneği, güç demek.
aynı zamanda kuvvetini de gösteriyor
Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir. Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir.
fakat gücü her yıl
Gücümüzle gurur duyduk.
Mantıklı düşünme benim gücüm değil.
Bilgi güçtür.
Fırtına yoğunlaşıyor.
aslında tam olarak bu bir güç gösterisiydi
5 büyüklüğünde bir deprem Tokyo'yu salladı.
İlginç hikayeler uydurmada iyidir.
Rüzgarın gücü yürümeyi zorlaştırdı.
Tom olağanüstü gücü olan bir atlettir.
Bu sembol, direnç ve bütünlüğü simgeliyor.
Ben nesneleri sınıflandırmada iyi değilim.
Zayıflığı gösterme yeteneği bir güçtür.
Onun en büyük kuvveti en büyük zayıflığı hâline geldi.
her an için bizleri affedin.
Bazı piyade taburları sadece toplanabilir güçlerinin üçte biri.
- Güç sende.
- Gücün var.
8.8 büyüklüğündeki büyük deprem bugün Japon adalarını vurdu.
O, gücünü göstermek için bağajı kaldırdı.
Dakiklik benim gücüm değil. Ben hep geç kalırım.
Sana bugün ve her gün tüm salakları gülümseyerek uzaklaştırabilme gücü diliyorum.
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
her zaman kendi kuvvetlerinin yeri ve gücü hakkında güncel bilgilere sahip olmasını sağladı ...
Bizim örneğimiz 605 kişilik standart güçte sefer taburu.
Almanya orman kanunu ile yönetilmez ama hukukun üstünlüğü ile yönetilir.
Judoda teknik, güçten daha önemlidir.
Ve tam güçte olsalardı, kazanacaklarını düşünmeden duramazsın.
- Ağrınızın şiddetinin, 10 en şiddetli olmak üzere, 0 ile 10 arasında hangi düzeyde olduğunu düşünüyorsunuz?
- 10 en şiddetli düzey olmak üzere, ağrınızın şiddetinin 0 ila 10 arasında hangi düzeyde olduğunu düşünüyorsunuz?
Japonya Meteoroloji Ajansı doğu Japonya deprem büyüklüğünü 8.8 den 9.00'a kadar tekrar inceledi, dünya tarihinde en büyük kayıt.
Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.
Gökyüzü gittikçe karardı ve rüzgar gittikçe daha sert esti.