Translation of "Gewinn" in Turkish

Was ist mein Gewinn?

Ödülüm ne?

Deren Verlust ist unser Gewinn.

Onların kaybı bizim kazancımızdır.

Dieses Jahr werden wir Gewinn machen.

- Bu sene kârlı olacağız.
- Bu yıl kâra geçeceğiz.

Er bekam einen Preis für den Gewinn des Wettbewerbs.

O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.

Ich habe einen guten Gewinn beim Verkauf meines Autos gemacht.

Arabamı satarak iyi bir kazanç elde ettim.

Er widmete sich der Malerei, ohne an Ruhm und Gewinn zu denken.

O ün veya servet düşünmeden kendini resme adadı.

Das Steigen der Hauspreise ermöglichte ihm, sein Haus mit großem Gewinn zu verkaufen.

Ev fiyatlarındaki artış onun evini büyük bir kârla satmasına olanak sağladı.

Die Produktion erfolgt um Gewinn zu erzielen, und nicht um den Bedürfnissen gerecht zu werden.

Üretim, kullanım için değil, kâr için sürdürülür.

Viele Leute haben behauptet, er sei ein geschickter Geschäftsmann gewesen, der es verstand, auf seinen Gewinn zu kommen.

Birçok insan onun nasıl kazanç elde edeceğini bilen yetenekli bir iş adamı olduğunu ifade etti.

Die Hörner bringen fast doppelt so viel wie Gold ein und der finanzielle Gewinn auf dem Schwarzmarkt ist verlockend.

Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.