Examples of using "Autos" in a sentence and their turkish translations:
Arabalar
Arabalar pahalı.
O araba satar.
Tom araba satıyor.
Ben arabaları çok severim.
Bazı insanların iki arabası vardır.
Tom arabalar hakkında her şeyi biliyor.
Benim işim arabalar satmaktır.
- Üç araban var.
- Üç arabanız var.
Onlar bizim arabalarımız.
Onun iki arabası var.
Tom'un iki arabası var.
Arabalar birbirlerine çarptılar.
Arabalarınızda kalın.
Bu arabalar büyük.
İki arabam var.
Tom'un üç arabası var.
Otomobil bugün harikadır.
Üç tane arabam var.
Arabalar kafa kafaya çarpıştı.
Cadde arabalarla dolu.
Arabalardan hiçbiri benimki değil.
Alman arabaları çok popüler.
Onun işi arabaları yıkamaktır.
Bisikletlerin yerini arabalar aldı.
Kaç tane araban var?
Tom arabalar hakkında her şeyi biliyor.
Herhangi bir araba duymadım.
Tom arabalarla oynamaktan hoşlanır.
Jimmy arabalar hakkında her şeyi biliyor.
Alex'in kaç tane arabası var?
Birçok Amerikalı hızlı arabaları sever.
Birkaç kişinin iki arabası var.
Tom'un kaç tane arabası var?
Tom Boston'da arabalar satar.
Elektrikli otomobiller ne kadar çevre dostu?
Neden üç tane araban var?
- Tom'un arabaları sevdiğini biliyorsun.
- Tom'un arabalardan hoşlandığını biliyorsun.
Neden arabalarla bu kadar takıntılısın?
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretir.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretiyor.
Ne için dört arabaya ihtiyacın var?
Alman arabaları en iyileri arasındadır.
Oğlum arabalarla oynamayı sever.
Onun garajında iki arabası var.
Garajında iki araba duruyor.
Marika Japon arabalarını sever mi?
Tom'un başka kaç tane arabası var?
Arabadaki yakıt tankı dolu.
Alman otomobil endüstrisi mükemmel arabalar üretir.
- Robotlar araba üretmek içindir.
- Robotlar araba üretmek için kullanılır.
Bu otomobiller Japonya'da yapılmıştır.
Bu yol arabalara kapalıdır.
Onlar bizim öğretmenlerin arabalarıdır.
Niçin iki araban var?
"Bu arabalar senin mi?" "Evet onlar benim.
Caddeden geçerken arabalara dikkat et.
Renault marka otomobilin kalabalığın arasına dalarak
Yol arabalar için çok dar.
Arabanın fiyatı çok yüksek.
Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.
O şirket kaç tane araba satın aldı.
Caddenin kesiştiği yerdeki arabalara dikkat et.
Felipe'nin iki arabası ve bir bisikleti vardır.
Felipe'nin iki arabası ve bir motosikleti var.
Park yerinde neredeyse hiç araba yoktu.
Tom arabasının kaputuna oturdu.
Arabalar, otobüsler, kamyonlar; hepsi birer araçtır.
Sokaklar sadece arabalar için değildir.
İki araba kaza yaptı.
Tom'un üç arabası ve bir motosikleti var.
Garajdaki tüm arabalar Tom'a ait.
Tom'un garajında üç arabası var.
Gün boyunca yollar arabalarla dolar.
Bu yol arabaların geçemeyeceği kadar çok dar.
Bu arabanın fiyatı çok yüksek.
Arabanın sola dönüş sinyali bozuktu.
Caddeden geçerken arabalara dikkat et.
veya bir iki milyon dolarlık arabalar yapmak yerine
su evleri arabaları ve bulunduğu her şeyi sürükleyerek götürüyor
Onun büyük bir evi ve iki arabası var.
O, arabası çalınan adam.
İki araba almak için yeterince zengin.
O, büyük bir ev ve iki arabaya sahipti.
Tom'un büyük bir evi ve üç arabası var.
Erkek kardeşi arabalardan nefret ederken, o seviyor.
Gelecekte arabalar kendilerini sürecekler.
Sokakta hiç araba yok.
Onun büyük bir evi ve iki tane arabası var.