Translation of "Ermahnte" in Turkish

Ich ermahnte Tom, mehr zu lernen.

Tom'a daha çok çalışmasını söyledim.

Sie ermahnte ihn, vorsichtig zu fahren.

O, onu dikkatli sürmesi için teşvik etti.

Er ermahnte uns, die Vorschrift zu beachten.

O, bizim kurala uymamız için ısrar etti.

Ich ermahnte ihn, mit dem Rauchen aufzuhören.

Sigarayı bırakması için onu zorladım.

Der Vater ermahnte sie: "Sprich ihn nicht an!"

Babası onu uyardı: "Onunla konuşma".

Tom ermahnte Maria, sich mehr Mühe zu geben.

Tom, Mary'ye daha fazla çalışması gerektiğini söyledi.

Sie ermahnte die Kinder, nicht auf der Straße zu spielen.

Çocukları, sokakta oynamamaları için uyardı.