Examples of using "Duft" in a sentence and their turkish translations:
O çiçeğin güçlü bir kokusu var.
Bu çiçek güçlü bir güzel koku verir.
Çiçekler açınca, tatlı kokuları...
Ağır kokularını etrafa sürerek sınır belirliyorlar.
Havada ilkbahar çiçeklerinin kokusu vardı.
Güllerin kokusu bütün odayı doldurdu.
Zarafeti olmayan güzellik kokusu olmayan bir gül gibidir.
Çiçekler çok hoş bir koku yayarlar.
Güllerin kokusu kadar çok sevdiğim hiçbir şey yok.
Kavrulmuş kahvenin kokusu gibi bir şey yok.
Hiç sırrı olmayan bir kadın kokusu olmayan çiçeğe benzer.
Kendin yaptığın ekmeğin kokusundan daha sakinleştirici bir şey yok.
Misk kokusu var olan en iyi kokulardan biridir.
Tom, Mary'nin kullandığı aynı parfümü kullanıyor gibi kokuyor.
Bu kır çiçeklerinden hoş bir koku yayılıyor.
O harika kokmuyor mu?
Taze ekmeğin kokusunu seviyorum.
Bu hoş kokulu gülleri sana veriyorum.