Examples of using "Ihrem" in a sentence and their turkish translations:
hem beyin hem de vücudunuz üzerinde.
yapıştırdı.
parasıyla.
Atından in.
Klava kocasını affeder.
Babasıyla yaşıyor.
Planın hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
Yatağının yanında oturmuş,
Dişi lider burnunu takip ediyor.
- Mary babasına benzer.
- Mary babasına çekmiş.
Mary odasında çalışıyor.
Bazen oğluna yazar.
Mary ülkesine sadıktır.
Bu sizi korumak için.
Ona adını sor.
O, patronu ile sevişir.
O erkek arkadaşıyla yaşıyor.
Kahvesini yudumladı.
O onun dik dik bakışından sakındı.
O, ona istediğini yaptırır.
Bahçesinde ortancalar yetişiyordu.
Mary ise soyunma odasında.
Mary odasında.
Mary psikiyatristiyle konuşur.
O, babasına benziyor.
Onun, odasında şarkı söylediğini duydum.
O akşamlarını dizüstü bilgisayarının önünde geçirir.
Bir inek kuyruğu ile sinekleri kovar.
Mary, erkek arkadaşından ayrıldı.
veya hayatınızdaki mutsuzluğu attığınızı.
Anne adayına onun hayatından hikâyeler anlattılar
Bunu hissedersiniz.
görevden ayrılırken arkalarında
yuvalarına taşıyorlar
Onun doğum gününde tuhaf şeyler oldu.
O, arkadaşıyla barıştı.
Bahçesine sebze ekti.
Bahçesinde domates yetiştirir.
Kaç kilo olduğunuzu sorabilir miyim?
Ben önerini kabul edemem.
- Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
- Jane köpeğini yürüyüşe çıkardı.
Onlar Peter'i kaptan olarak seçtiler.
Mary şimdi odasında ders çalışıyor.
Onlar albümlerine resim eklerler.
Mary şu anda odasında ders çalışıyor.
Onun gömleği sosla boyandı.
- Eşinle nasıl tanıştın?
- Eşinizle nasıl tanıştınız?
Takımına katılmak istiyorum.
Ben amirinle konuşmak istiyorum.
- Patronuyla uyudu.
- O, patronu ile yattı.
O, ailesinin evinden taşındı.
Patronunla konuşmak istiyorum.
Banyo odanızın yanında.
O babasına bir kravat verdi.
Sevgilisi ile taşınmayı düşünüyor.
O beni erkek kardeşi ile tanıştırdı.
- Yöneticinle konuşmak istiyorum.
- Yöneticinizle konuşmak istiyorum.
Ben, sizin başarınız için sizi tebrik ediyorum.
Günlük yaşantından memnun musun?
Oğullarının hayal kırıklığına uğradılar.
Mary'nin kocası onu suistimal etti.
Bütçeleriyle ilgili sorunlar yaşıyorlar.
Bilim adamları deneyleri üzerinde çalıştı.
Mary atına binmeyi sever.
Onların soyadı posta kutusunda yazılıdır.
İnşaat çalışması sona eriyor.
Onun erkek arkadaşıyla çalışıyorum.
O, alanında bir liderdir.
Ben onların planına katılıyorum.
O sık sık nişanlısı hakkında konuşur.
Carol oteline döndü.
Planınızı kabul ediyorum.
Nişanlısıyla sık sık konuşur.
O kendi gölgesinden korkuyor.
Kedi, sepetinde.
- O, parasını ona güveniyor.
- O parasını ona emanet eder.
O şimdi otelinde.
- Onun önerisi hakkında ne düşünüyorsun?
- Onun önerisini nasıl buldun?
- Önerisini nasıl buldun?
- Önerisi hakkında ne düşünüyorsun?
Tom, Mary'nin mezuniyetini kutladı.
O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi.
Mary koltuğundan fırladı.
- Tom, Mary'nin arabasında Mary'yi gördü.
- Tom, Mary'yi arabasında gördü.
Mary erkek arkadaşıyla birlikte taşındı.
O şimdi odasında.
Fırıncı, oğluyla oyun oynuyor.
- Sandığa sahip çıkın.
- Oyunuza sahip çıkın.
- O, kocasından boşandı.
- Ol öz yan yoldaşy bilen nikasyny bozdy.
Onun mektubundan birkaç satır alıntılayacağım.
O, erkek arkadaşından bir hediye aldı.
Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
Bunu patronunla görüşmek isterim.
İnsanları görünüşlerine göre yargılayamazsın.
İnsanları dış görünüşlerine göre değerlendirmemelisiniz.
Onun ifadesine bakılırsa o endişeli görünüyordu.
Yaşlı kadına erkek torunu tarafından eşlik edildi.
Bu aslında beyninizde olandı.