Examples of using "Deines" in a sentence and their turkish translations:
Bu sizinki.
Benim evim senindir.
Benim evim seninki gibidir.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
Kendi kaderinin kaptanısın.
Sizin tartışmanızın nedeni neydi?
Benim arabam seninkinden daha fazlaya mal oldu.
Bu seninkine benzemiyor.
- Senin avukatının ismi ne?
- Sizin avukatınızın ismi ne?
- Senin avukatının adı ne?
- Sizin avukatınızın adı ne?
- Avukatının adı ne?
- Avukatının ismi ne?
Senin saçının kokusunu seviyorum.
Başarından eminim.
Erkek kardeşinin adı Tom mu?
Gömleğinin rengini beğeniyorum.
- Senin arabanı sürmesine izin verme.
- Arabanızı sürmesine izin vermeyin.
Senin bilgisayarının ne kadar belleği var?
Hayatının en mutlu anı neydi?
Kaybın için üzülüyoruz.
Lütfen, babanızın ölümüyle ilgili baş sağlığı dileklerimi kabul edin.
Benim burcum Başak. Seninkisi ne?
Yaşamının en büyük hatasını yapıyorsun.
Hayatının en büyük hatası olacak.
Bizim evle karşılaştırıldığında, seninki bir saray.
Sen hiç evinin bütün lambalarını açtın mı?
Sen babanın akıllıca öğüdünü dinlemen gerekir.
Oğlun, neredeyse senin babanın bir kopyası.
Hangi araba seninki?
Hayatının kahramanı ol, kurbanı değil.
Lütfen cümlenin sonuna nokta koy.
Senin evine yakın yaşamak istiyorum.
Bugün hayatınızın geri kalanının ilk günüdür.
Sanırım paranı geri istemelisin.
Buradayken ne görmek istersin?
Yaşamının geri kalanını onunla geçirmek istiyor musun?
Hayatının geri kalanını hapishanede geçirmek istiyor musun?
Hayatının geri kalanında bekar kalmayı mı planlıyorsun?
Lütfen bana ülkendeki ünlü müzisyenlerden birkaçını söyle.
- Babanın adı ne?
- Babanızın adı ne?
Gerçekten hayatının geri kalanını onunla geçirmek istiyor musun?
Pazarlığının sonucunu uygun bir şekilde gözden geçirmelisin.
Bu çirkin sarı bana senin yatak çarşafı rengini hatırlatıyor.
Benim evim seninki gibidir.
Yorumunun ikinci kısmının büyük bir örnek cümle olacağını düşünüyorum.
Erkek kardeşinin adını unuttum; onun adı nedir?
Eğer iyi bir bahçeniz varsa, o, evinizin değerini artıracaktır.
Ziyaretinizin amacı nedir?
Bu benim sorunum, senin değil.
Senin yaşında birçok genç insan çoktan çalışıyorlar ve bir aileleri var.
- Ziyaretinizin amacı nedir?
- Ziyaret amacınız nedir?
Mektubunu fotoğrafınla birlikte almak beni yedinci göğe götürdü.
Erkek kardeşinin futbol takımı maçı kazandı ve şu anda kutlama yapıyorlar.
Eteğinin rengini beğeniyorum.
Öğretmeninin tavsiyesini dinlemelisin.
Yaz tatilin sırasında ne yapacaksın?
Babanın gitarını satarsan pişman olacağını düşünüyorum.
Bu senin yeni romanının bir kısmı mı? Ne zaman kitapçılarda görünecek?
Benim bisikletim seninkinden çok daha yeni.
Senin geminin adı nedir?
Boston'dayken benim evimde kalmak istiyorsan, sorun değil.
Eğer Tanrı'ya inanırsan O, işlerinin yarısını yapacaktır. İkinci yarısını.
Defter senin değil, onundur.
Kardeşinin öğretmeni benim de öğretmenimdi.
Davranışından utanmalısın.
- Ziyaretinizin amacı nedir?
- Ziyaret amacınız nedir?
Biz bu şehirde sizin gibi insanları istemiyoruz.
Senin konferansın konusu nedir?
Hayatının geriye kalanını terk edilmiş bir adada geçirmek zorunda olsan, onu kiminle geçirirsin?
Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?
Arabanızın bagajındaki plaj çantasında ne var?
Bu senin araban mı?
O, evinize yakın mı?
Pasaport numaranızı hatırlıyor musunuz?
Sende üç şeyi fark eden insana güven: gülümsemenin ardında sakladığın acıyı, öfkenin ardındaki sevgiyi, suskunluğunun ardındaki sebebi.
Seninki daha kötü.
Seni mutlu eden şeyi yapmak için asla çok yaşlı değilsin. Hayatın sonunda kimse sana teşekkür etmeyecek. Sadece birini memnun et! Kendini!
Hayatının geri kalanını burada mı geçirmeyi düşünüyorsun gerçekten?
Harika bronzluğa bakarsak, tatilinizin çoğunu sahilde geçirmişsiniz gibi görünüyor.
Sabret! Kendi yolunu git! Kendine inan! Kalbinin sesini takip et! Mutlu ol! Güçlerine güven! Yıldızlara uzan! Yağmurda dans et! Hep kendin ol! Küçük şeylerin tadına var! Cesur ol! Dünyayı keşfet! Asla pes etme! Seni mutlu edeni yap! Kendinle gurur duy! Hayal kurmaktan asla vazgeçme! Seni itip kakmalarına izin verme!