Examples of using "Bloßem" in a sentence and their turkish translations:
Bakteriler çıplak gözle görülmezler.
Minik parçacıkları çıplak gözle görmek zordur.
Atomlar çıplak gözle görülemez.
- Bu yıldızı çıplak gözle görebilmek mümkün değil.
- Bu yıldız çıplak gözle görülemez.
Bazı yıldızlar çıplak gözle güçlükle görülebilmektedir.
Tom'un üstü çıplak.
Yıldızları çıplak gözle, hatta daha da iyisi teleskopla görebilirsin.
Gece gökyüzünde çıplak gözle görülebilen yıldızların hepsi, Güneş'in de içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi'ne aittir.