Examples of using "Sichtbar" in a sentence and their turkish translations:
Dili, gözle görülür hâlde.
O tamamen gözle görülebilir.
Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.
en son baca görünecek şekilde
Yara gerçekten görünür değil.
Sopanın gölgesi görünüyor.
- Başarı adım adım göze çarpmaya başlar.
- Kazanılan başarılar her adımda daha da dikkat çekici hâl alır.
Yaz geceleri gökyüzünde birçok yıldız görebiliriz.
ama arka tarafından bakıldığında yazı gözükmez
- Bu yıldızı çıplak gözle görebilmek mümkün değil.
- Bu yıldız çıplak gözle görülemez.
Yılın farklı zamanlarında gökyüzünde farklı takım yıldızları görülebilir.
Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.
Bunlar, insan ve maymunların görebildiği aralığın ötesindeki dalga boylarıdır.
Hava kararınca şehirlerin nasıl baskın çıktığı açıkça görülebiliyor.
Açık havada, Estonya kıyısı Helsinki'den görülebilir.
İzler zar zor görülebilir.
Oradaki bölüm kapı fakat dikkat edin diğer havarilerin ayakları görünüyor