Translation of "Birnen" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Birnen" in a sentence and their turkish translations:

Ich esse Birnen.

Ben armut yerim.

Mögen Sie Birnen?

Armut sever misin?

Die Birnen sind heute preiswert.

Bugün armut ucuz.

Du vergleichst Äpfel mit Birnen!

Sen elmalarla portakalları karşılaştırıyorsun!

Die Verkäuferin trägt eine Kiste mit Birnen.

- Satıcı kadın armutların olduğu kasayı taşıyor.
- Satıcı kadın armut kasasını taşıyor.

Ich frage nach Äpfeln, und du antwortest mir von Birnen.

Ben sana elmalar hakkında soru soruyorum ve sen bana armutlar hakkında yanıt veriyorsun.

Ungeschält esse ich die Birnen nicht – das schmeckt mir nicht.

Eğer soyulmuş değillerse armutları yemeyeceğim. Onları sevmiyorum.

Die Birnen, die wir in Japan essen, sehen fast wie Äpfel aus.

- Bizim Japonya'da yediğimiz armutlar neredeyse elmaya benziyorlar.
- Japonya'da yediğimiz armutlar neredeyse elmaya benziyorlardı.

Johannes hat fünf Äpfel. Einen gibt er Maria. Wie viele Birnen sind dann noch in der Tüte?

John'un beş elması var. Birini Mary'ye verir. Çantada kaç tane elma kalır?

Tom verkauft Äpfel für 5 € und Birnen für 3,50 €. Wenn 370 Früchte für insgesamt 1415 € verkauft wurden, wie viele Äpfel waren dann dabei?

Tom 5 dolara elma ve 3.50 dolara armut satmaktadır. Toplam 1415 dolara 370 meyve satılmışsa kaç tane elma satıldı?