Translation of "Antwortest" in Turkish

Warum antwortest du nicht?

Neden yanıt vermiyorsun?

Melde dich, bevor du antwortest!

Cevap vermeden önce elini kaldır.

Warum antwortest du mir nicht?

- Neden bana cevap vermiyorsun?
- Bana neden cevap vermiyorsun?

Warum antwortest du deinem Vater nicht?

- Neden babana cevap vermiyorsun?
- Babana cevap versene.

Denk sorgfältig nach, bevor du antwortest!

Cevaplamadan önce dikkatlice düşün.

Warum antwortest du nicht auf meine Nachricht?

Neden mesajıma cevap vermiyorsunuz?

Warum antwortest du nicht auf meine Nachrichten?

Neden mesajlarıma cevap vermiyorsun?

- Es macht keinen Unterschied, ob du antwortest oder nicht.
- Es ist egal, ob du antwortest oder nicht.

- Cevap verip vermemem önemli değil.
- Cevap verip vermemenin önemi yok.

Warum antwortest du mir nicht auf meine Fragen?

Neden sorularıma cevap vermeyeceksin?

Ich frage nach Äpfeln, und du antwortest mir von Birnen.

Ben sana elmalar hakkında soru soruyorum ve sen bana armutlar hakkında yanıt veriyorsun.

Hat es dir die Sprache verschlagen? Warum antwortest du nicht?

Dilini mi kaybettin? Neden cevap vermiyorsun?

- Warum antwortest du nicht?
- Warum antworten Sie nicht?
- Warum antwortet ihr nicht?

- Neden cevap vermiyorsun?
- Neden cevap vermiyorsunuz?
- Neden cevaplamıyorsun?
- Neden cevaplamıyorsunuz?

Die Parole ist „Berg“. Wenn jemand „Berg“ sagt, antwortest du mit „Fluss“.

Parola "Dağ" dır. Birisi "dağ" diyorsa, siz "nehir" diye yanıt verin.

Eugen! Mein armer Eugen! Öffne die Augen und sieh mich an! Warum antwortest du nicht?

Eugene! Benim zavallı Eugene'im! Gözlerini aç ve bana bak! Neden cevap vermiyorsun?

Rede nicht um den heißen Brei herum, ich will, dass du auf meine Frage antwortest.

- Lafı geveleme. Sorumu cevaplamanı istiyorum.
- Lafı dolandırma. Sorumu cevaplamanı istiyorum.
- Sözü uzatma. Sorumu yanıtlamanı istiyorum.

- Denk sorgfältig nach, bevor du antwortest!
- Denken Sie sorgfältig nach, bevor Sie antworten!
- Denkt sorgfältig nach, bevor ihr antwortet!

Cevaplamadan önce dikkatlice düşün.

- Ich habe nicht erwartet, dass du antwortest.
- Ich habe nicht erwartet, dass Sie antworten.
- Ich habe nicht erwartet, dass ihr antwortet.

Cevap vermeni beklemiyordum.