Examples of using "Bedeutsame" in a sentence and their turkish translations:
O, komitede önemli bir rol oynadı.
O, kadınları anlamlı bir meşgale olmaktan daha ziyade tek kullanımlık zevk olarak görüyor.
Bu iki ülke arasında önemli farklılıklar var.
Pek çok yönetmen anlam ve sanatsallığı öne çıkarma arzusu taşıyan filmler çekmek istese de Hollywood'a kök salmış statüko buna izin vermez.