Examples of using "Spielte" in a sentence and their turkish translations:
Aynştayn keman çalmayı seviyordu.
Ben masumu oynadım.
Güzel bir maç geçiriyordum,
O basketbol oynadı.
Piyano çalıyordu.
O tenis oynadı.
O, keman çaldı.
- O hastaymış gibi davrandı.
- O hasta numarası yaptı.
Eskiden tenis oynardım.
Tom piyano çaldı.
Tom oynamaya devam etti.
Müzik vardı.
Kemanı çalıyordum.
Oyun oynuyordum.
Tom hasta gibi davrandı.
Tom futbol oynadı.
O basketbol oynadı.
Tom tenis oynadı.
- Uyum içinde davrandım.
- Ben uyumlu davrandım.
Tom basketbol oynadı.
O, Hamlet rolünü oynadı.
O, aptal bir adammış gibi davrandı.
Arkadaşlarla oynadık.
Avusturya, Avustralya'ya karşı oynadı.
O bizim rehberimiz olarak hareket etti.
Tom Hamlet rolünü oynadı.
Johannes satranç oynamaktan hoşlandı.
Einstein, keman çalmayı severdi.
Tom satranç oynamayı seviyordu.
Tom piyanoyu çalmıyordu.
gariban bir yanaşmayı oynuyordu burada
orada ise kötü bir adamı oynadı aslında
Bando üç marş çaldı.
O, bir çakmakla oynuyordu.
Piyanist iki istek parçası çaldı.
Piyanoyu yeterince iyi çaldı.
Tom bebek ile oynadı.
Tom çocukları ile oynadı.
Tenis oynamada çok iyiydi.
Erkek kardeşimle oyun oynadım.
Şampiyonla oynadım.
O, kedisiyle oynadı.
O, kozunu oynadı.
Dün Tony ile oynadım.
Tom karda oynamayı seviyordu.
Tom köpeğiyle oynadı.
Tom oyuncak traktörü ile oynadı.
Her pazar tenis oynardı.
O, piyanoyu notasız çalardı.
Tom, Mary'nin kedisiyle oynadı.
Tom, Mary'nin köpeği ile oynadı.
Tom piyano çaldı ve Mary şarkı söyledi.
Tom hiç ara vermeden üç saat piyano çaldı.
Tom bir denizci rolü oynadı.
O, gitar çaldı ve o piyano çaldı.
O, kız kardeşimi dolandırdı.
- Dick piyano çaldı ve Lucy şarkı söyledi.
- Dick piyano çaldı ve Lucy seslendirdi.
O oyunda rol yaptı.
O, arkadaşına üç kağıt yaptı.
O, bir peri rolünü oynadı.
Tom gitar çaldı ve Mary şarkı söyledi.
O, sahnede Hamlet'i oynadı.
O, bizimle poker oynardı.
Onunla sık sık tenis oynardım.
Babamla yakalama oynadık.
Parkta oynayan bir grup çocuk vardı.
Olivier, Hamlet rolünü oynadı.
O, okuldan sonra beyzbol oynadı.
Mary dans ederken Tom akerdeon çaldı.
O piyano çalıyordu ve o şarkı söylüyordu.
Tom yiyecekleriyle oyun oynuyordu.
Tom piyanoda bir parça çaldı.
Tom telefonunda oyun oynuyordu.
her şeyi ama her şeyi oynamış adam
yoksul filminde gariban bir adamı oynadı
Lucy genellikle akşam yemeğinden sonra piyano çalardı.
O, kahramanı benden daha iyi oynadı.
O, piyanoda bir melodi çaldı.
O, komitede önemli bir rol oynadı.
O, Kral Lear rolünü oynadı.
Kedi canlı bir fare ile oynuyordu.
O, oyunda küçük bir bölümü oynadı.
Radyoda çalan ellilerin bir müziği vardı.
John gitar çaldı ve arkadaşları seslendirdi.
Babam Pazar sabahı golf oynadı.
Gençken trombon çalardım.
O, bizimle poker oynardı.
Tom bizimle poker oynardı.
Dün ilk kez tenis oynadım.
- O, harekette önemli bir rol oynadı.
- O, harekette kilit bir rol oynadı.
Tom gitarını çalarken ateşin yanında oturdu.