Examples of using "Auseinander" in a sentence and their turkish translations:
Gerekirse onu sök.
O dağıldı.
Çocuk radyoyu parçalara ayırdı.
Elektrikli cihazları parçalarına ayırmayı seviyor.
Polisler kalabalığı dağıttı.
En iyi arkadaşlarımızdan ayrıldık.
Tahmin et ne oldu? Tom ve Mary ayrıldı.
Tom mektubu açtı ve onu okudu.
Tom gazeteyi açtı ve onu okumaya başladı.
- Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır.
- Birçok kitap gereğinden uzun tutulmuştur.
Maria pencereye gitti ve perdeleri açtı.
Hey çocuklar kavga etmeyi bırakın. Hadi ama, ayrılın!
Etrafınızda virüs partiküllerine dağıtabilecek, iyi bir hava akışı var mı?
Tom zarfı açtı, mektubu çıkardı ve onu açtı.
İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.
Bakın, buradaki her şey dağılıyor. Ama börtü böcek aramak için mükemmel bir yer.
Nasıl çalıştıklarını görmek için aygıtları parçalara ayırmayı seviyorum.
- Kuşlar bütün yönlere uçup gitti.
- Kuşlar dört bir yana uçuştu.
Tom ve Mary kanepede mümkün olduğu kadar birbirlerinden uzak oturuyorlardı.