Examples of using "Nimmt" in a sentence and their turkish translations:
Tom steroidler alır.
O, kilo alıyor.
O kilo almaktadır.
O vitaminler alır.
O botoks kullanır.
Tom vitamin alıyor.
Tom yüzme dersleri alıyor.
Dikiş dersleri alıyor.
Tom piyano dersleri alıyor.
Tom kilo alıyor.
Tom steroid alıyor.
Mary bale dersleri alıyor.
Tom bale dersleri almaktadır.
Kimse bizi ciddiye almıyor.
O, özel piyano dersleri alır.
Pamuk su emer.
Tom uyuşturucu kullanmaz.
O doğum kontrol hapları alıyor.
Tom bunu ciddiye alıyor.
Tom özel Fransızca dersleri alıyor.
Kimse beni ciddiye almıyor.
Kimse Tom'u ciddiye almıyor.
Vandalizm yükselişte.
Sokaklardaki suç artıyor.
Tom banyo yapıyor.
Tom'un görme yeteneği kötüleşiyor.
Nüfus artıyor.
Mary banyo yapıyor.
O, öğrencilerden hediye kabul eder.
bu işe bir el atar
Proje şekil alıyor.
O, bugün bir günlük izin alıyor.
O, iyi önerileri kabul eder.
O, tatile çıkmaz.
O kilo alıyor.
O şeker yerine bal alır.
Tom bunu çok ciddiye alıyor.
Tom bugün bir günlük izin alıyor.
Sünger sıvıları emer.
Tom tatil yapmaz.
ama bir tanesi varki adamı iptende aldırır, ipe'de götürür
Bu otomat sadece yüz yen'lik madeni paraları alıyor.
Maria haftada bir kez piyano dersleri alır.
İstatistiklere göre, dünya nüfusu artıyor.
Elektrikli cihazları parçalarına ayırmayı seviyor.
Tom internet üzerinden kurslar alıyor.
Suç sayısı artıyor.
Tom kendisini çok ciddiye alır.
Tom haftada bir kez piyano dersleri alır.
Gül yapraklarıyla banyo yapmayı sever.
- Tom iş için hangi otobüse biniyor?
- Tom'u işe hangi otobüs götürüyor?
- Tom işe hangi otobüsle gidiyor?
Tom duş alıyor.
Haftada bir kez piyano dersleri alır.
O kendine karşı çok koruyucu.
- Mastürbasyon deliliğe neden olur.
- Mastürbasyon deliliğe yol açar.
Fırtına yoğunlaşıyor.
Tom kendini çok ciddiye alır.
Zayıflamak için en iyi yol nedir?
O kendini çok ciddiye alır.
O her gün bir multivitamin hapı alır.
Bu kağıt, mürekkebi emmez.
Yatak çok yer kaplar.
Çayın kalitesi düşüyor.
Bando bir moladadır.
Telefon aramalarıma geri dönmeyecek.
O, akşamları genellikle banyo yapar.
Tom güneş gözlüğünü hiç çıkarmaz.
O, şeker yerine bal kullanır.
Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.
Diliyle koku alıyor.
Çalışan kadın sayısı artıyor.
O sözleri sakınmaz.
O, dolambaçlı konuşmaz.
Tom birkaç gün izne çıkıyor.
- Tom lafını esirgemez.
- Tom sözünü sakınmaz.
Tom fotoğraflar çekiyor.
Yağmur yağdığında, otobüse biner.
Birçok okul etkinliklerine katılır.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalıyor.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.
Tom neredeyse her akşam banyo yapar.
Bu masa çok yer kaplıyor.
O her şeyi hafifçe alır.
Bu masa çok fazla yer kaplar.
Tom haftada üç kez piyano dersleri alır.
Tom işini çok ciddiye almaz.
- Taksiye bindi çünkü yağmur yağıyor.
- Yağmur yağdığı için taksiye bindi.
Tom fotoğraf makinesini hep yanında taşır.
Tom açık sözlü.
elli beşinci saatte ilk hastasını kabul ediyor
Vöggr onu alır, Hjorvard'ı yönetir.
Babam beni sık sık beyzbol maçlarına götürür.