Translation of "Nimmt" in Turkish

0.050 sec.

Examples of using "Nimmt" in a sentence and their turkish translations:

- Tom nimmt Steroide.
- Tom nimmt Anabolika.

Tom steroidler alır.

Er nimmt zu.

O, kilo alıyor.

Sie nimmt zu.

O kilo almaktadır.

Er nimmt Vitamine.

O vitaminler alır.

Sie nimmt Botox.

O botoks kullanır.

Tom nimmt Vitamine.

Tom vitamin alıyor.

Tom nimmt Schwimmunterricht.

Tom yüzme dersleri alıyor.

Sie nimmt Nähunterricht.

Dikiş dersleri alıyor.

Tom nimmt Klavierunterricht.

Tom piyano dersleri alıyor.

Tom nimmt zu.

Tom kilo alıyor.

Tom nimmt Steroide.

Tom steroid alıyor.

Maria nimmt Ballettunterricht.

Mary bale dersleri alıyor.

Tom nimmt Ballettunterricht.

Tom bale dersleri almaktadır.

- Keiner nimmt uns ernst.
- Niemand nimmt uns für voll.

Kimse bizi ciddiye almıyor.

Sie nimmt private Klavierstunden.

O, özel piyano dersleri alır.

Baumwolle nimmt Wasser auf.

Pamuk su emer.

Tom nimmt keine Drogen.

Tom uyuşturucu kullanmaz.

Sie nimmt die Pille.

O doğum kontrol hapları alıyor.

Tom nimmt das ernst.

Tom bunu ciddiye alıyor.

Tom nimmt privaten Französischunterricht.

Tom özel Fransızca dersleri alıyor.

Niemand nimmt mich ernst.

Kimse beni ciddiye almıyor.

Niemand nimmt Tom ernst.

Kimse Tom'u ciddiye almıyor.

Der Vandalismus nimmt zu.

Vandalizm yükselişte.

Die Straßenkriminalität nimmt zu.

Sokaklardaki suç artıyor.

Tom nimmt ein Bad.

Tom banyo yapıyor.

Toms Sehkraft nimmt ab.

Tom'un görme yeteneği kötüleşiyor.

Die Bevölkerung nimmt zu.

Nüfus artıyor.

Maria nimmt ein Bad.

Mary banyo yapıyor.

- Er nimmt Geschenke von Studenten an.
- Er nimmt Geschenke von Schülern an.

O, öğrencilerden hediye kabul eder.

Er nimmt eine Hand darauf

bu işe bir el atar

Das Projekt nimmt Gestalt an.

Proje şekil alıyor.

Er nimmt sich heute frei.

O, bugün bir günlük izin alıyor.

Gute Vorschläge nimmt sie an.

O, iyi önerileri kabul eder.

Er nimmt sich keinen Urlaub.

O, tatile çıkmaz.

Sie nimmt an Gewicht zu.

O kilo alıyor.

Er nimmt Honig statt Zucker.

O şeker yerine bal alır.

Tom nimmt das sehr ernst.

Tom bunu çok ciddiye alıyor.

Tom nimmt sich heute frei.

Tom bugün bir günlük izin alıyor.

Ein Schwamm nimmt Flüssigkeiten auf.

Sünger sıvıları emer.

Tom nimmt sich keinen Urlaub.

Tom tatil yapmaz.

Aber einer von ihnen nimmt den Mann am Seil und nimmt ihn am Seil

ama bir tanesi varki adamı iptende aldırır, ipe'de götürür

- Dieser Automat nimmt nur Hundertyenstücke an.
- Dieser Automat nimmt nur 100-Yen-Münzen an.

Bu otomat sadece yüz yen'lik madeni paraları alıyor.

Maria nimmt einmal pro Woche Klavierunterricht.

Maria haftada bir kez piyano dersleri alır.

Statistiken zufolge nimmt die Weltbevölkerung zu.

İstatistiklere göre, dünya nüfusu artıyor.

Er nimmt gerne elektrische Geräte auseinander.

Elektrikli cihazları parçalarına ayırmayı seviyor.

Tom nimmt an Online-Kursen teil.

Tom internet üzerinden kurslar alıyor.

Die Zahl der Verbrechen nimmt zu.

Suç sayısı artıyor.

Tom nimmt sich selbst zu ernst.

Tom kendisini çok ciddiye alır.

Tom nimmt einmal pro Woche Klavierstunden.

Tom haftada bir kez piyano dersleri alır.

Sie nimmt gerne mal ein Rosenblütenbad.

Gül yapraklarıyla banyo yapmayı sever.

Welchen Bus nimmt Tom zur Arbeit?

- Tom iş için hangi otobüse biniyor?
- Tom'u işe hangi otobüs götürüyor?
- Tom işe hangi otobüsle gidiyor?

- Tom duscht.
- Tom nimmt ein Duschbad.

Tom duş alıyor.

Sie nimmt einmal pro Woche Klavierunterricht.

Haftada bir kez piyano dersleri alır.

Er nimmt ihn sehr in Schutz.

O kendine karşı çok koruyucu.

Die Masturbation nimmt uns den Verstand.

- Mastürbasyon deliliğe neden olur.
- Mastürbasyon deliliğe yol açar.

Der Sturm nimmt an Stärke zu.

Fırtına yoğunlaşıyor.

Tom nimmt sich selbst sehr ernst.

Tom kendini çok ciddiye alır.

Wie nimmt man am besten ab?

Zayıflamak için en iyi yol nedir?

Er nimmt sich selbst sehr ernst.

O kendini çok ciddiye alır.

Sie nimmt jeden Tag eine Multivitamintablette.

O her gün bir multivitamin hapı alır.

Dieses Papier nimmt keine Tinte auf.

Bu kağıt, mürekkebi emmez.

Das Bett nimmt viel Platz ein.

Yatak çok yer kaplar.

Die Qualität von Tee nimmt ab.

Çayın kalitesi düşüyor.

Die Band nimmt sich eine Auszeit.

Bando bir moladadır.

Sie nimmt meine Anrufe nicht an.

Telefon aramalarıma geri dönmeyecek.

Er nimmt gewöhnlich abends ein Bad.

O, akşamları genellikle banyo yapar.

Tom nimmt nie seine Sonnenbrille ab.

Tom güneş gözlüğünü hiç çıkarmaz.

- Er nimmt Honig statt Zucker.
- Er verwendet statt Zucker Honig.
- Er nimmt statt Zucker Honig.

O, şeker yerine bal kullanır.

...und nimmt die letzten Lichtstrahlen mit sich.

Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.

Mit der Zunge nimmt er Duftpartikel auf.

Diliyle koku alıyor.

Die Zahl der berufstätigen Frauen nimmt zu.

Çalışan kadın sayısı artıyor.

Sie nimmt kein Blatt vor den Mund.

O sözleri sakınmaz.

Er nimmt kein Blatt vor den Mund.

O, dolambaçlı konuşmaz.

Tom nimmt sich ein paar Tage frei.

Tom birkaç gün izne çıkıyor.

Tom nimmt kein Blatt vor den Mund.

- Tom lafını esirgemez.
- Tom sözünü sakınmaz.

- Tom nimmt Bilder auf.
- Tom schießt Bilder.

Tom fotoğraflar çekiyor.

Wenn es regnet, nimmt sie den Bus.

Yağmur yağdığında, otobüse biner.

Sie nimmt an vielen schulischen Aktivitäten teil.

Birçok okul etkinliklerine katılır.

Die Bevölkerung dieses Landes nimmt allmählich ab.

- Bu ülkenin nüfusu giderek azalıyor.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.

Tom nimmt fast jeden Abend ein Bad.

Tom neredeyse her akşam banyo yapar.

Dieser Tisch nimmt zu viel Platz weg.

Bu masa çok yer kaplıyor.

Er nimmt alles auf die leichte Schulter.

O her şeyi hafifçe alır.

Dieser Tisch nimmt zu viel Platz ein.

Bu masa çok fazla yer kaplar.

Tom nimmt dreimal in der Woche Klavierunterricht.

Tom haftada üç kez piyano dersleri alır.

Tom nimmt seinen Job nicht richtig ernst.

Tom işini çok ciddiye almaz.

Sie nimmt ein Taxi, weil es regnet.

- Taksiye bindi çünkü yağmur yağıyor.
- Yağmur yağdığı için taksiye bindi.

Tom nimmt seine Kamera überall mit hin.

Tom fotoğraf makinesini hep yanında taşır.

- Tom nimmt kein Blatt vor den Mund.
- Tom nimmt sich kein Blatt von den Mund.
- Tom ist freimütig.

Tom açık sözlü.

nimmt seinen ersten Patienten um fünfundfünfzig Uhr auf

elli beşinci saatte ilk hastasını kabul ediyor

Vöggr nimmt es auf und rennt durch Hjorvard.

Vöggr onu alır, Hjorvard'ı yönetir.

Mein Vater nimmt mich häufig zu Baseballspielen mit.

Babam beni sık sık beyzbol maçlarına götürür.