Examples of using "Angenommen" in a sentence and their turkish translations:
- Özrün kabul edildi.
- Özür kabul edildi.
Bahşiş kabul edilmez.
Biz onun önerisini kabul ettik.
Davetini kabul ettim.
Onun davetini kabul ettim.
Bu öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Keşke tavsiyene uysaydım!
O, okula kabul edildi.
Ben asla bir hediye kabul etmedim.
Önerge oy birliği ile kabul edildi.
Onun teklifini hemen kabul ettim.
Tom işleri değiştirdi.
Tom teklife atladı.
Sonunda teklifi onayladılar.
Sakatlık tahmin ettiklerinden daha ciddiydi.
Bir önceki toplantının tutanakları kabul edildi.
Onun bu işi kabul ettiği doğrudur.
- Tom sadece yeni bir iş buldu.
- Tom, henüz yeni bir iş buldu.
O, olmasını beklediğimden daha pahalıydı.
Teklifimi kabul ettiğine sevindim.
Onun önerileri toplantıda kabul edilmiştir.
Beni kabul edeceklerini asla düşünmemiştim.
Yeni teklifin kabul edileceğinden şüpheliyim.
Tasarı ezici bir çoğunluk tarafından kabul edildi.
Film olmasını beklediğimden daha ilginçti.
Türk Tarih Kurumu ayrı tüzel bir kamu kişiliğe bürünmüştür
Hikayeni doğru farz edelim, ne yapmam gerekir?
Benim tavsiyemi dinlemediği için pişman oldu.
Ondan bir davet aldım ama kabul etmedim.
Fikrini beğendim ve benimsedim.
Facebookdaki arkadaşlık isteğini kabul ettiğin için teşekkür ederim.
- Film olmasını beklediğimden çok daha iyiydi.
- Film beklediğimden çok daha iyi ydi.
O, olmasını beklediğimizden çok daha zordu.
Bu olacağını düşündüğümden daha fazlasına mal oldu.
İklim değişikliği bilim adamları beklediğinden daha hızlı oluyor.
diyelim ki öğretmensiniz giriyorsunuz programa
On milyon yeniniz olsa ne yaparsınız?
Sorunun çözümü beklediğimizden daha zordu.
Politikacı rüşvet almaktan utanmıyordu.
Diyelim bin doların vardı, onunla ne yapardın?
O, bizim davetimizi kabul etti.
Budizm Hintli Şakyamuni tarafından kurulmuş bir dindir.
Tom iş teklifini kabul etti.
O, onun hediyesini kabul etti.
Hazinenin dağdaki gizli bir yerde yattığına inanılıyor.
- Diyelim ki bir milyon yenin olsa, onunla ne yaparsın?
- Faraza bir milyon yenin olsa, onunla ne yaparsın?
Davetimi kabul ettiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum.
Tom Mary'yi olmasını umduğu yerde buldu.
Başkan Lincoln daveti kabul etti.
Onların davetini kabul etmedi.
O, benim özrümü kabul etmedi.
diyelim ki ingilizcen yok. Mal bir anına da denk geldin
duasının kabul olmasını isteyenler yine o bölgede soluğu alıyorlar
O, o zaman benim tavsiyemi alsaydı, şimdi zengin bir adam olurdu.
Teklifi kabul etmesine şaşırdım.
Son bahar tatilim sırasında yurt dışındaki gezi masraflarımı ödemek için bir restoranda iş buldum.
Varsay ki baban bizi birlikte gördü ne dersin?
- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.