Examples of using "Rat" in a sentence and their turkish translations:
- Benim tavsiyemi izleyin.
- Sözümü dinle.
- Tavsiyeme uy.
Tom tavsiye istiyor.
- Tavsiyemi dinle!
- Tavsiyeme kulak ver!
Tavsiyene ihtiyacım var.
Tavsiyene ihtiyacım var.
Tom tavsiye arıyor.
Tavsiyeme uy.
Tom Mary'nin tavsiyesini görmezden geldi.
Ben senin tavsiyeni aldım.
Ben tavsiye için ona döndüm.
Tavsiyene uyacağım.
O benim tavsiyemi istedi.
O benim tavsiyemi istedi.
Tavsiyene uyacağım.
Tom'un tavsiyesini aldın mı?
Bu benim tavsiyem.
Tom size hangi tavsiyeyi verdi?
Ondan tavsiye iste.
Tavsiyen için teşekkür ederim.
Tom'un bizim tavsiyemize ihtiyacı var.
O onun tavsiyesini görmezden geldi.
Bizim tavsiyene ihtiyacımız var.
Tavsiyemi dinledi.
Tavsiye için teşekkürler.
Tom, Mary'nin tavsiyesini izledi.
Tavsiyemi dinle!
Tom tavsiyeme uydu.
Tavsiyeye ihtiyacım var.
Tavsiyemi dinleyin!
Senin tavsiyene güveniyorum.
Bana biraz tavsiye ver.
Tom Mary'nin tavsiyesine dikkat etmedi.
Tavsiyemi al.
- Tom'un tavsiyesini unutmayın.
- Tom'un tavsiyesini unutma.
- Tom'un tavsiyesini hatırla.
- Tom'un tavsiyesini hatırlayın.
Sen onun tavsiyesini kabul etmeliydin.
- Bana ne tavsiye verebilirsin?
- Bana ne tavsiye edebilirsiniz?
Sana bir parça tavsiye verebilir miyim?
Tom büyük ihtimalle tavsiyene uyacak.
O, arkadaşının tavsiyesini istedi.
Tom neredeyse her zaman tavsiyemi görmezden gelir.
Arkadaşımdan tavsiye istedim.
Tom, arkadaşından tavsiye istedi.
Mary, arkadaşından tavsiye istedi.
- Onun tavsiyesini almalıydın.
- Onun tavsiyesine uymalıydın.
Onun nasihatı hiç yardımcı olmadı.
Size de tavsiyem
Onun tavsiyesi çok yardımcı olmadı.
O, benim tavsiyemi dinlemeli.
O benim tavsiyemi takip edecek.
Tavsiyemi dinlemelisin.
Tom tavsiyeme uymalı.
Bu güzel bir öğüt.
İyi tavsiye orada pahalıdır.
Tom tavsiyemi istedi.
İyi tavsiye için teşekkürler.
Tavsiyem takip edilmedi.
Lütfen tavsiyemi dinle.
Tom tavsiyemi görmezden geldi.
O benim tavsiyemi istedi.
Tom'un tavsiyesini alın.
Biraz tavsiye kullanabilirim.
O nasihatime göre davrandı.
Onun tavsiyesini takip etmelisin.
John benim tavsiyemi göz ardı etti.
Tom, Mary'nin tavsiyesinden hoşlanmıyordu.
Tom, Mary'den tavsiye istedi.
- Tom, Mary'nin tavsiyesini dinlemedi.
- Tom, Mary'nin tavsiyesini izlemedi.
- Tom, Mary'nin tavsiyesine uymadı.
Tom tavsiyeme uyacak.
Sana biraz dostça öğüt verebilir miyim?
Tavsiyeme kulaklarını kapattı.
Tom Mary'nin tavsiyesini takdir etti.
Yapacağın tek şey onun tavsiyesini dinlemek.
Sana iyi bir öğüt vereceğim.
Tavsiyen olmadan yapamam.
Sana iyi bir öğüt vereceğim.
Niçin onun tavsiyesini sormuyoruz.
Keşke tavsiyene uysaydım!
İhtiyacım olan şey para değil, senin tavsiyen.
Onun tavsiyesine kulak vermelisin.
Ondan tavsiye istemelisin.
Eğer tavsiyeniz olmasa, ne yapacağımı bilemem.
Bana biraz tavsiye verir misin?
Onun tavsiyesi bir emir anlamına gelir.
O, bana bir parça iyi öğüt verdi.
Nasihatime dikkat etmedi.
Biz onun tavsiyesini dinlemeliyiz.
Onun, Mary'nin tavsiyesini dinlemesi gerekirdi.
Tom'un tavsiyesini dinlemem gerekirdi.
Tom bana biraz iyi tavsiyeler verdi.
Tavsiye için sana teşekkür ederim.
Tom, Mary'ye güzel bir tavsiyede bulundu.
Tom öğretmeninden tavsiye istedi.
Tavsiyenizin büyük yardımı oldu.
Sana bir parça tavsiye vereyim.