Translation of "Anfängt" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Anfängt" in a sentence and their turkish translations:

Ich kann es kaum erwarten, dass die Schule anfängt.

Okulun başlamasını bekleyemem.

Tom sagt, er wisse nicht, wann die Sitzung anfängt.

Tom toplantının ne zaman başlayacağını bilmediğini söylüyor.

Wir müssen diesen Laster ausgeräumt haben, bevor der Regen anfängt.

- Yağmur yağmaya başlamadan önce bu kamyonu boşalttırmamız gerekiyor.
- Yağmur yağmaya başlamadan önce bu kamyonu boşaltmamız gerekiyor.

Nimm für den Fall, dass es anfängt zu regnen, einen Regenschirm mit!

Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.

Was soll ich denn mit ihr machen, wenn sie zu weinen anfängt?

Ağlamaya başlarsa onu ne yapayım.

- Wenn du einmal anfängst, wirst du nie mehr aufhören.
- Wenn man erst mal anfängt, hört man niemals wieder auf.

Bir defa başlayınca, asla durmayacaksın.