Translation of "Regnen" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Regnen" in a sentence and their turkish translations:

- Es mag vielleicht regnen.
- Es könnte regnen.

Yağmur yağabilir.

- Es wird bald regnen.
- Es wird gleich regnen.

Yağmur yağmak üzere.

Wird es regnen?

Yağmur yağacak mı?

Es wird regnen.

Yağmur yağacak.

Es könnte regnen.

Yağmur yağabilir.

- Jederzeit könnte es regnen.
- Es könnte jeden Augenblick regnen.

Her an yağmur yağabilir.

- Ich glaube, dass es regnen wird.
- Ich meine, es wird regnen.
- Ich glaube, es wird regnen.

Sanırım yağmur yağacak.

- Plötzlich begann es zu regnen.
- Plötzlich fing es an zu regnen.
- Es begann plötzlich zu regnen.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

- Es wird wohl bald regnen.
- Es wird wahrscheinlich bald regnen.

Muhtemelen yakında yağmur yağacak.

- Es wird sicher regnen.
- Es wird auf jeden Fall regnen.

Yağmur yağması kesin gibi.

- Plötzlich fing es an zu regnen.
- Es begann plötzlich zu regnen.
- Es fing plötzlich an zu regnen.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

Es scheint zu regnen.

Yağmur yağacak gibi gözüküyor.

Es wird bald regnen.

Yakında yağmur yağacak.

Wird es heute regnen?

Bugün yağmur yağacak mı?

Morgen wird es regnen.

Yarın yağmur yağacak.

Es wird gleich regnen.

Yağmur yağacak.

- Es begann zu regnen.
- Es hat zu regnen begonnen.
- Es fing zu regnen an.
- Es fing an zu regnen.
- Er fing an zu rennen.

Yağmur yağmaya başladı.

- Plötzlich fing es an zu regnen.
- Es begann plötzlich zu regnen.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

- Es begann heftig zu regnen.
- Es fing heftig zu regnen an.

Şiddetli yağmur yağmaya başladı.

- Es mag vielleicht regnen.
- Es wird wohl Niederschlag geben.
- Es könnte regnen.

Muhtemelen yağmur yağacak.

Es begann heftig zu regnen.

Yoğun yağış başlamıştı.

Es hat aufgehört zu regnen.

- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.

Morgen wird es wahrscheinlich regnen.

Yarın muhtemelen yağmur yağacak.

Vielleicht wird es nachmittags regnen.

Belki öğleden sonra yağmur yağacak.

Es hatte angefangen zu regnen.

Yağmur yağmaya başlamıştı.

Es könnte jeden Augenblick regnen.

Her an yağmur yağabilir.

Ich fürchte, es wird regnen.

Korkarım ki yağmur yağacak.

Es hat zu regnen begonnen.

Yağmur yağmaya başladı.

Es fing an zu regnen.

Yağmur yağmaya başladı.

Sollte es nicht eigentlich regnen?

Yağmur yağması beklenmiyor muydu?

Heute Nachmittag wird es regnen.

Bu öğleden sonra yağmur yağacak.

Es wird jeden Augenblick regnen.

Çok yakında yağmur yağacak.

Es wird diesen Abend regnen.

Bu akşam yağmur yağacak.

Es wird am Nachmittag regnen.

Öğleden sonra yağmur yağacak.

Heute Nacht wird es regnen.

Bu gece yağmur yağacak.

Es könnte heute Nachmittag regnen.

Bugün öğleden sonra yağmur yağabilir.

Es fängt an zu regnen.

Yağmur yağmaya başlıyor.

Morgen wird es höchstwahrscheinlich regnen.

Yarın yağmur yağacağına dair yüksek bir olasılık var.

Es hörte auf zu regnen.

Yağmur yağışı durdu.

Die Wetterkarte besagt, dass es heute früh nicht regnen wird, aber spätnachmittags regnen kann.

Meteoroloji haritası yarın erkenden yağmayacağını ama öğleden sonra yağabileceğini söylüyor.

- Ich wünschte, es hörte auf zu regnen!
- Ich wünschte, es würde aufhören zu regnen!

Keşke yağmur yağışı dursa.

Plötzlich fing es an zu regnen.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

Es wird bald aufhören, zu regnen.

Yakında yağmur duracaktır.

Wann hat es angefangen zu regnen?

Ne zaman yağmur başladı?

Das fing mächtig an zu regnen.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı.
- Şiddetli bir yağmur yağmaya başladı.

Es wird schon sehr bald regnen.

Çok yakında yağmur yağacak.

Es hört bald auf zu regnen.

Çok geçmeden yağmur duracak.

Bald danach begann es zu regnen.

Kısa süre sonra yağmur yağmaya başladı.

Ich befürchte es wird morgen regnen.

- Korkarım ki yarın yağmur yağacak.
- Maalesef yarın yağmur yağacak.

Es hat gerade angefangen zu regnen.

- Az önce yağmur yağmaya başladı.
- Sadece yağmur yağmaya başladı.

„Wird es regnen?“ „Ich hoffe nicht!“

"Yağmur yağacak mı?" " Sanırım yağmaz."

Es soll heute regnen, nicht wahr?

Bugün yağmur yağması gerekiyor, değil mi?

Es hat wieder angefangen zu regnen.

- Tekrar yağmaya başladı.
- Yağmur tekrar yağmaya başladı.

Melanie glaubt, dass es regnen wird.

Melanie yağmur yağacağını düşünüyor.

Tom glaubt, dass es regnen wird.

Tom yağmur yağacağını düşünüyor.

Laut Radio wird es morgen regnen.

Radyoya göre yarın yağmur yağacak.

Es wird auf jeden Fall regnen.

- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.

Endlich hat es aufgehört zu regnen.

Sonunda yağmur durdu.

Wann hört es auf zu regnen?

Yağmur ne zaman duracak?

Es wird doch morgen nicht regnen.

Yarın yağmur yağmayacak.

Ich glaube, es wird heute regnen.

Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.

Ich glaube, es wird morgen regnen.

Sanırım yarın yağmur yağacak.

Glaubst du, dass es regnen wird?

- Yağmur yağacağını mı düşünüyorsun?
- Sence yağmur yağar mı?

Außerdem fängt es an zu regnen.

Bunun üstüne, yağmur yağmaya başlar.

- Ich denke, dass es heute regnen wird.
- Ich glaube, heute wird es regnen.
- Ich glaube, es wird heute regnen.
- Ich glaube, es regnet heute.

- Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
- Sanırım bugün yağmur yağacak.

- Es begann zu regnen und er wurde nass.
- Es begann zu regnen und sie wurde nass.

Yağmur yağmaya başladı ve o ıslandı.

Sie wissen, wann der Regen regnen wird

yağmurun ne zaman yağacağını önceden biliyorlar

Ich denke, dass es heute regnen wird.

Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.

- Vielleicht wird es regnen.
- Vielleicht regnet es.

Yağmur yağabilir.

Bald begann es sehr stark zu regnen.

Kısa sürede yağmur şiddetli yağmaya başladı.

Ich wette, dass es morgen regnen wird.

Yarın yağmur yağacağına bahse girerim.

Es mag wohl regnen vor heute Abend.

Bu geceden önce iyi yağmur yağabilir.

Wir gehen, wenn es aufhört zu regnen.

Yağmur sona erdiğinde, gideceğiz.

Laut Wetterbericht soll es morgen Nachmittag regnen.

Hava raporu yarın öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.

Ich dachte, es solle heute nicht regnen.

Bugün yağmur yağması gerekmediğini düşünüyordum.

Ich hoffe, es hört auf zu regnen.

İnşallah yağmur durur.

Auf einmal begann es stark zu regnen.

Birden şiddetli yağmur başladı.

Mit Sicherheit fängt es an zu regnen.

Yağmur yağması kesin gibi.