Translation of "2 %" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "2 %" in a sentence and their turkish translations:

2. Abdulhamit am 2. April 1892

2. Abdülhamit 1892 2 Nisan gününde

2. Marschall Lannes

2. Mareşal Lannes

Knapp über 2.

Neredeyse 2.

Das Spiel endete unentschieden und das Ergebnis war 2:2.

Oyun beraberlikle sona erdi ve final skoru 2-2'ydi

Ich habe 2 Brüder.

İki erkek kardeşim var.

2 mal 6 sind 12.

2x6 eşittir 12.

Das war das 2. Dilemma:

İkinci ikilem şuydu:

Ich betone mindestens 2 Tage

vurguluyorum en az 2 gün

Dieses Thema hat 2 Seiten

bu konunun 2 yanı var

Leichtestes Gewicht von 2 Tonnen

en hafifi 2 ton ağırlığında

Es gab 2 Kilobyte Ramie

2 kilobayt rami vardı

Der Film dauerte 2 Stunden.

Film iki saat sürdü.

Wir gingen um 2:30.

Biz 2.30'da gittik.

- Das Spiel war unentschieden: zwei zu zwei.
- Das Spiel war unentschieden: 2:2.

Maç 2-2 berabereydi.

Und vor über 2 Millionen Jahren,

İki milyonu aşkın yıl önce

Sie sprach unglaublich 2 Stunden lang.

O, iki saat boyunca inanılmaz bir şekilde konuştu.

Tom kam gegen 2:30 Uhr.

Tom yaklaşık 2.30'da geldi.

2 · 7 · 11 · 13 + 4 = 2006

2 . 7 . 11 . 13 + 4 = 2006

Wir warteten bis 2:30 Uhr.

Biz saat 2.30'a kadar bekledik.

Ich komme um 2:30 Uhr.

Ben 2.30'da geleceğim.

Mit oft weniger als 2 Hektar Land.

kadınlar besinin yüzde 60 ile 80'ini üretiyor.

Apple-2 wurde zum ersten PC dahinter

Arkasından ilk kişisel bilgisayar olan Apple-2'yi yaptı

5, 4, 3, 2 haben wir Zündung.

5, 4, 3, 2, ateşleme var.

Viele Menschen wurden im 2. Weltkrieg getötet.

II. Dünya Savaşında bir sürü insan öldürüldü.

Wir sehen uns um 2:30 Uhr.

2.30'da seni göreceğim.

Tom kam um 2:30 Uhr zurück.

Tom 2.30'da geri geldi.

Die Quadratwurzel von 2 ist nicht 1.

İkinin karekökü bir değildir.

Ich werde um 2:30 dort sein.

2.30'da orada olacağım.

Deine Schicht endet um 2:30 Uhr.

Sizin vardiya 2.30'da biter.

Tom ist um 2:30 h verschieden.

Tom 2:30'da öldü.

Die Amerikaner wählten am 2. November 2004.

Amerikalılar, 2 Kasım 2004 tarihinde oy kullandı.

Ich werde das um 2:30 machen.

Bunu 2.30'da yapacağım.

Und ich dachte an meinen eigenen 2-Jährigen,

Kesilmiş uzuvları olan küçük çocukların

- Ich habe zwei Brüder.
- Ich habe 2 Brüder.

İki erkek kardeşim var.

Sie wird innerhalb von 2 Jahren Ärztin sein.

O, iki yıl içinde bir doktor olacak.

Ich muss Tom um 2:30 Uhr treffen.

2.30'da Tom'u görmeliyim.

Ich dachte, du hast 2:30 Uhr gesagt.

2.30 dediğini sandım.

Ich dachte, wir hätten 2:30 Uhr gesagt.

Ben 2.30 dediğimizi sanıyordum.

Ich werde um 2:30 Uhr dort sein.

2.30'a kadar orada olacağım.

Wir sind am 2. April nach Osaka zurückgekehrt.

2 Nisan'da Osaka'ya döndük.

Ich habe diesen Kugelschreiber für 2 Dollar gekauft.

Bu tükenmez kalemi iki dolara satın aldım.

Tom kam um 2:30 Uhr nach Hause.

Tom 2.30'da eve geldi.

Ich komme um 2:30 Uhr nach Hause.

2.30'da eve gelirim.

Ich werde um 2:30 dort sein, okay?

Saat 2.30'da orada olacağım, tamam mı?

Tom muss um 2:30 Uhr dort sein.

Tom 2.30'a kadar orada olmalı.

Tom verließ die Party um 2:30 Uhr.

Tom 2.30'da partiden ayrıldı.

Ich muss um 2:30 Uhr dort sein.

Saat 2.30'da orada olmak zorundayım.

Ich kam um 2:30 Uhr nach Hause.

Saat 2.30'da eve geldim.

Tom kann wahrscheinlich nicht bis 2:30 warten.

Tom muhtemelen saat 2.30'a kadar bekleyemez.

Tom wird um 2:30 Uhr hier sein.

Tom, saat 2.30'a kadar burada olacak.

- Lies den Artikel auf Seite zwei!
- Lies den Artikel auf Seite 2!
- Lesen Sie den Artikel auf Seite 2!

İkinci sayfadaki makaleyi okuyun.

- Der Film hat um 2 Uhr angefangen.
- Der Film hat um 2 Uhr begonnen.
- Der Film fing um zwei an.

Film saat 2'de başladı.

Der 3. Platz liegt derzeit auf dem 2. Platz

şu anda bulunan 3. sü, 2. sinin üzerine yapıldı

Ich dachte, du wärst um 2:30 Uhr hier.

2.30'a kadar burada olacağını düşünmüştüm.

Ich würde Tom gerne um 2:30 Uhr sehen.

2.30'da Tom'u görmek istiyorum.

Bis 2:30 kannst du nicht nach Hause gehen.

Saat 2:30'a kadar eve gidemezsin.

Also, bist du 2 Meter von der Person entfernt?

Karşınızdaki kişiden 1.8 metre uzakta duruyor musunuz?

Ich muss um 2:30 Uhr zu Hause sein.

- 2.30'a kadar evde olmalıyım.
- 2.30'a kadar evde olmak zorundayım.
- 2.30'a kadar evde olmam gerekiyor.

Ich werde um 2:30 Uhr zu Hause sein.

2.30'a kadar evde olacağım.

8 mal 7, 56 minus 2, das macht 54.

8 çarpı 7, 56 eksi 2, 54'tür.

Tom wird nicht bis 2:30 Uhr hier sein.

Tom iki buçuğa kadar burada olmayacak.

Ich werde um 2:30 Uhr nach Hause gehen.

Neredeyse senin kadar yaşlıyım.

Über 2 Milliarden Menschen haben heute keinen Zugang zu Medikamenten.

Bugün, iki milyardan fazla insan ilaçlara erişimi olmadan yaşıyor.

Nur so bleiben wir unter einer Erwärmung von 2 Grad.

Böylece, aşırı ısınma tehlikesinin iki derece altında kalabiliriz.

Lüge Nummer 2 lautet: Ich kann mich selbst glücklich machen.

İkinci yalan ise eğer bir zafer daha kazanırsam

Unter dem Blätterdach erreichen nur 2 % des Mondlichts den Waldboden.

Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.

Mindestens 2 Tage, um ein 10-minütiges Video zu erhalten

size 10 dakikalık bir video çıkarabilmek için en az 2 gün

Die Späher von Voyager 1 und 2 rücken derzeit vor

voyager 1 ve 2 adlı keşif araçları şu an ilerliyor

Tom schaffte es, die Arbeit vor 2 Uhr 30 fertigzustellen.

Tom 2.30'dan önce işi bitirmeyi başardı.

- Heute ist der zweite Januar.
- Heute ist der 2. Januar.

Bugün 2 Ocak.

Man nimmt an, dass Tom um 2:30 zurückkehren wird.

Tom'un 2.30'a kadar dönmesi gerekiyor.

In diesem Buch fehlen die Kapitel 2, 5 und 13.

Kitabın ikinci, beşinci ve on üçüncü bölümleri eksik.

So eine Welt möchte ich nicht für meinen 2-jährigen Sohn.

İki yaşındaki oğlum için istediğim dünya da bu değil.

Heute existieren noch 6 Arten, die in 2 Gruppen geteilt werden.

Bugün ise sağ kalan altı türü var ve iki gruba ayrılıyorlar.

"Wie weit ist es von hier zum Bahnhof?" "Ungefähr 2 Meilen."

"Buradan istasyona ne kadar uzak?" "Yaklaşık iki mil."

Tom sagte, dass er um 2:30 Uhr hier sein würde.

Tom saat 2.30'da burada olacağını söyledi.

Es ist ziemlich schwierig, Französisch nach 2, 3 Jahren zu beherrschen.

2 ya da 3 yılda Fransızcada uzmanlaşmak oldukça zordur.

- Kannst du uns sagen, wo du heute Nachmittag um 2:30 Uhr warst?
- Können Sie uns sagen, wo Sie heute Nachmittag um 2:30 Uhr waren?
- Könnt ihr uns sagen, wo ihr heute Nachmittag um 2:30 Uhr wart?

Bu öğleden sonra 2.30'da nerede olduğunu bize söyleyebilir misin?

In den archäologischen Ausgrabungen finden wir die Ruinen der 2. Hagia Sophia

yapılan arkeolojik kazılarda 2. Ayasofya'nın kalıntılarına rastlayabiliyoruz

Die Grippe zum Vergleich hat eine durchschnittliche Inkubationszeit von nur 2 Tagen.

Grip ise ortalama 2 günlük kuluçka süresine sahiptir.

Nur 2% von Menschen mit der Grippe müssen ins Krankenhaus eingeliefert werden,

Grip olanların sadece %2'sinin hastaneye yatırılması gerekir.

- Ich habe zwei Brüder.
- Ich habe 2 Brüder.
- Ich habe zwei Geschwister.

İki erkek kardeşim var.

Tom sagte mir, dass ich um 2:30 Uhr dort sein sollte.

Tom 2.30'a kadar orada olmamı söyledi.

Ich bat Tom darum, es bis 2:30 Uhr fertig zu haben.

Tom'a 2.30'a kadar onu hazırlatıp hazırlatamayacağını sordum.

In den 50er Jahren gab es ungefähr 2 Mio. Tiere in dieser Kolonie.

1950'lerde bu kolonide iki milyon birey vardı.

- Unser Team hat 2:0 verloren.
- Unser Team hat zwei zu null verloren.

Bizi takım 2-0 kaybetti.

Ich gehe davon aus, dass ich vor 2:30 Uhr wieder zurück bin.

2.30'dan önce dönmeyi umuyorum.

An Geschichten kann man sich 2 -10 Mal besser erinnern als nur an Fakten.

Hikâyeler, tek başına salt bilgiden 2 ile 10 kat daha hatırlanabilir.

Füllen Sie bitte das Anmeldeformular aus und schicken Sie es bis zum 2. November zurück.

Lütfen başvuru formunu doldurup 2 Kasım'a kadar geri gönderin.

Man kann ansteckend sein und den Virus über mehrere Tage bis zu 2 Wochen verteilen,

Hastalığı kapmış ve birkaç gündür hatta 2 haftadır yayıyor olabilirsiniz,