Translation of "Vivra" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Vivra" in a sentence and their turkish translations:

Tom vivra.

Tom yaşayacak.

Vivra-t-il ?

O yaşayacak mı?

Il ne vivra pas longtemps.

O uzun süre yaşamayacak.

La Fédération de Russie vivra.

Rusya Federasyonu yaşayacak.

Il ne vivra pas plus d'un jour.

O bir günden fazla yaşamayacak.

Elle ne vivra pas beaucoup plus longtemps.

O çok daha uzun yaşamayacak.

Je suis sûr qu'il vivra jusqu'à 90 ans.

Onun doksan yaşına kadar yaşayacağından eminim.

Tom ne sait pas où il vivra l'année prochaine.

Tom gelecek yıl nerede yaşayacağını bilmiyor.

De manière générale, une femme vivra plus longtemps qu'un homme.

Genel olarak konuşulursa, bir kadın bir erkekten daha uzun yaşayacaktır.

Quiconque ne fume ni ne boit pas vivra jusqu'à sa mort.

Her kim sigara ya da içki içmezse ölünceye kadar yaşayacaktır.

Le président Kennedy a été tué, mais sa légende vivra pour toujours.

Başkan Kennedy öldürüldü ama onun efsanesi sonsuza kadar yaşayacak.