Translation of "T'aider" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "T'aider" in a sentence and their turkish translations:

Nous voulons t'aider.

Sana yardım etmek istiyoruz.

Je veux t'aider.

- Sana yardım etmek istiyorum.
- Size yardım etmek isterim.
- Size yardım etmek istiyorum.

Ceci pourrait t'aider.

Bu sana yardım edebilir.

Ils pourraient t'aider.

Onlar sana yardım edebilir.

- Je voudrais pouvoir t'aider plus.
- J'aimerais pouvoir t'aider plus.

Keşke sana daha fazla yardım edebilsem.

- Ça ne va pas t'aider.
- Cela ne va pas t'aider.

Şu sana yardım etmeyecek.

- Je suis prêt à t'aider.
- Je suis disposé à t'aider.

Sana yardım etmeye hazırım.

Je veux vraiment t'aider.

- Sana gerçekten yardım etmek istiyorum.
- Size gerçekten yardım etmek istiyorum.

Je suis revenu t'aider.

Sana yardım etmek için geri geldim.

J'aurais aimé pouvoir t'aider.

Keşke sana yardım edebilsem.

Je veux juste t'aider.

Sana sadece yardım etmek istiyorum.

Pourquoi devrais-je t'aider ?

Neden sana yardım etmeliyim?

Il m'est impossible de t'aider.

Ben belki size yardımcı olamam.

- J'aimerais vous aider.
- J'aimerais t'aider.

Sana yardım etmek istiyorum.

Je suis prêt à t'aider.

Sana yardım etmekten mutlu olacağım.

C'est mon devoir de t'aider.

Size yardım etmek benim görevim.

Je ne pourrai pas t'aider.

Sana yardım edemeyeceğim.

Je ne peux pas t'aider.

Sana yardım edemem.

Je ne peux plus t'aider.

Ben size daha fazla yardımcı olamam.

Ce livre devrait beaucoup t'aider.

Bu kitap size çok yardımcı olmalıdır.

Ça ne va pas t'aider.

Şu sana yardım etmeyecek.

- C'est un plaisir de pouvoir t'aider.
- Cela me fait plaisir de pouvoir t'aider.

Size yardımcı olabilmek bir zevk.

Laisse-moi t'aider si c'est nécessaire.

Eğer ihtiyacın varsa, sana yardım edeyim.

Qui peut t'aider à apprendre l'allemand ?

- Sana Almanca öğrenmen için kim yardım edebilir?
- Almanca öğrenmeye sana kim yardım edebilir?

Je n'ai pas envie de t'aider.

Canım sana yardım etmek istemiyor.

Je veux t'aider pour tes devoirs.

Ev ödevinde sana yardım etmek istiyorum.

- J'aimerais vous aider.
- Je veux t'aider.

Sana yardım etmek istiyorum.

Tom pourrait beaucoup t'aider, je crois.

Tom senin için büyük bir yardımcı olabilir, sanırım.

Je ne peux pas t'aider, Tom.

Sana yardım edemem, Tom.

Je crains de ne pouvoir t'aider.

Maalesef sana yardım edemem.

Demande à ton père de t'aider.

Babanın sana yardım etmesini rica et.

Laisse moi t'aider à faire cela.

Onu yapmana yardım edeyim.

- Je suis désolé de ne pas pouvoir t'aider.
- Je suis désolée de ne pas pouvoir t'aider.
- Je suis désolé, je ne peux pas t'aider.

- Üzgünüm, ben size yardımcı olamam.
- Özür dilerim, sana yardım edemem.

Si j'avais été libre, j'aurais pu t'aider.

İşim olmasa, sana yardım ederim.

Malheureusement, nous ne pourrons pas t'aider demain.

Yarın maalesef sana yardım edemeyeceğiz.

Ne fais pas l'idiot. Laisse-moi t'aider.

Aptal olma. Sana yardım edeyim.

- Je peux t'aider.
- Je peux vous aider.

Sana yardım edebilirim.

- Nous pouvons t'aider.
- Nous pouvons vous aider.

Sana yardım edebiliriz.

Nous ne pouvons pas t'aider avec ça.

Sana onda yardım edemeyiz.

Je ne peux pas t'aider avec ça.

Sana bunda yardım edemem.

- Laisse-moi t'aider !
- Laissez-moi vous aider !

Yardım edeyim.

- Je voulais t'aider.
- Je voulais vous aider.

- Sana yardım etmek istedim.
- Size yardım etmek istedim.

- Nous allons vous aider.
- On va t'aider.

Sana yardım edeceğiz.

- Tom pourrait t'aider.
- Tom pourrait vous aider.

Tom sana yardım edebilir.

Laisse-moi t'aider à débarrasser la table.

Masayı temizlemene yardım edeyim.

- Je dois vous aider.
- Je dois t'aider.

Sana yardım etmeliyim.

Je t'ai dit que je pouvais t'aider.

Sana yardım edebileceğimi sana söyledim.

- Je viens t'aider.
- Je viens vous aider.

- Sana yardım etmeye geliyorum.
- Size yardım etmeye geliyorum.

Laisse-moi t'aider à faire la vaisselle.

- Sana bulaşıkları yıkamanda yardım edeyim.
- Bulaşıkları yıkamana yardım edeyim.

Je vais t'envoyer quelqu'un pour t'aider maintenant.

Şimdi sana yardım etmesi için birini göndereceğim.

Si je peux t'aider, fais-moi signe.

- Sana yardım edebileceğim bir şey varsa söylemen yeterli.
- Yardımcı olabileceğim bir şey varsa söylemeniz yeterli.

Je voudrais t'aider mais je suis occupé.

Yardım etmek istiyorum ama çok meşgulüm.

Que puis-je faire d'autre pour t'aider ?

Sana yardım etmek için başka ne yapabilirim?

- J'aurais pu t'aider.
- J'aurais pu vous aider.

Size yardım edebilirdim.

- Pouvons-nous vous aider ?
- Pouvons-nous t'aider ?

Sana yardımcı olabilir miyiz?

Puisque je suis ici, laisse-moi t'aider.

Mademki buradayım, sana yardım edeyim.

Je ne pense pas qu'il puisse t'aider.

Onun sana yardımcı olabileceğini sanmıyorum.

Comment as-tu convaincu Tom de t'aider ?

- Tom'un sana yardım etmesini nasıl sağladın?
- Tom'u sana nasıl yardım ettirdin?

Je vais t'aider à nettoyer la maison.

Evi temizlemene yardım edeceğim.

Je peux t'aider à trouver un travail.

Bir iş bulmanıza yardımcı olabilirim.

- Persuade Tom de t'aider.
- Convaincs Tom de t'aider.
- Persuadez Tom de vous aider.
- Convainquez Tom de vous aider.

Tom size yardımcı olsun.

Je n'ai pas le temps de t'aider maintenant.

Şu anda sana yardım edecek zamanım yok.

J'ai bien peur de ne pas pouvoir t'aider.

Korkarım ki size yardımcı olamam.

Je ne sais pas quand je pourrai t'aider.

Sana ne zaman yardım edebileceğimi bilmiyorum.

Je connais un bon avocat qui peut t'aider.

Sana yardım edebilecek iyi bir avukat biliyorum.

J'aurais pu t'aider si tu me l'avais demandé.

Eğer benden isteseydin sana yardım edebilirdim.

Je peux t'aider d'une manière ou d'une autre ?

Size bir şekilde yardımcı olabilir miyim?

- Je suis content de t'aider.
- Je suis ravi de t'aider.
- Je suis contente de t'aider.
- Je suis ravie de t'aider.
- Je suis content de vous aider.
- Je suis ravie de vous aider.
- Je suis ravi de vous aider.
- Je suis contente de vous aider.

Sana yardım ettiğime memnun oldum.

- J'étais heureux de vous aider.
- J'étais heureux de t'aider.

Sana yardım ettiğim için mutluyum.

- Je veux seulement t'aider.
- Je veux seulement vous aider.

- Yalnızca sana yardım etmek istiyorum.
- Size yalnızca yardım etmek istiyorum.

- Je veux t'aider, Tom.
- Je veux vous aider, Tom.

Tom, sana yardım etmek istiyorum.

- Personne ne peut vous aider.
- Personne ne peut t'aider.

Hiç kimse sana yardım edemez.

- Je souhaite seulement vous aider.
- Je souhaite seulement t'aider.

Sadece sana yardım etmeyi diliyorum.

- J'aimerais savoir comment t'aider.
- J'aimerais savoir comment vous aider.

Keşke sana nasıl yardım edeceğimi bilsem.

- Je vais essayer de t'aider.
- J'essaierai de vous aider.

Sana yardım etmeye çalışacağım.

- Personne ne va t'aider.
- Personne ne va vous aider.

Kimse sana yardım etmeyecek.

- Demande-leur de t'aider.
- Demandez-leur de vous aider.

Onların sana yardım etmesini iste.

- Hé, je veux t'aider.
- Hé, je veux vous aider.

Hey, sana yardım etmek istiyorum.

- Je suis là pour vous aider.
- Je suis là pour t'aider.
- Je suis ici pour t'aider.
- Je suis ici pour vous aider.

Sana yardım etmek için buradayım.

- Je suis ravi de pouvoir t'aider.
- Ça me fait plaisir de pouvoir t'aider.
- Je me réjouis de pouvoir vous venir en aide.

Sana yardım edebildiğim için mutluyum.

- Je serai heureux de vous aider.
- Je serai heureuse de vous aider.
- Je serai heureux de t'aider.
- Je serai heureuse de t'aider.

Ben size yardımcı olmaktan memnun olurum.

Peut-être pourrais-je t'aider et te chanter une chanson,

"belki sana bir şarkı söyleyerek"

Je n'ai pas le temps pour t'aider dans tes devoirs.

Ev ödevine yardımcı olmak için zamanım yok.

Peut-être que Tom peut t'aider à trouver un travail.

Belki Tom bir iş bulmanıza yardımcı olabilir.

- Puis-je t'aider ?
- Puis-je vous aider ?
- Puis-je t'aider ?

- Sana yardım edebilir miyim?
- Size yardım edebilir miyim?
- Size yardımcı olabilir miyim?

- Je suis venu vous aider.
- Je suis venu pour t'aider.

Sana yardım etmeye geldim.

Je peux t'aider à apprendre le russe si tu veux.

Eğer istersen Rusça öğrenmene yardım edebilirim.

- Je ne peux pas vous aider car je suis occupé.
- Je ne peux pas t'aider car je suis occupé.
- Je ne peux pas t'aider car je suis occupée.
- Je ne peux pas t'aider, parce que je suis occupé.

- Meşgul olduğum için size yardımcı olamam.
- Sana yardım edemem çünkü meşgulüm.

- Il ne peut pas t'aider.
- Il ne peut pas vous aider.

O size yardımcı olamaz.