Examples of using "Serré" in a sentence and their turkish translations:
iyice artık gerilmişti
Dişlerimi gıcırdattım.
Benim bütçem sıkı.
Yakın bir oyundu.
Somunları sıktım.
O, benimle tokalaştı.
Sıkı bir programımız var.
Oldukça gerginiz.
Biz sıkı bir bütçedeyiz.
Pantolonun çok sıkı.
Ona sıkı sıkı sarıldım.
Tom'la tokalaştım.
Hükümetin mali durumu sıkıntılı.
O, belediye başkanı ile tokalaştı.
Bu şapka benim için çok sıkıdır.
O, arkadaşıyla tokalaştı.
Bu yakın olacak.
fakat sıkı durun bunun asıl ilginç tarafı
Bu kapak benim açamayacağım kadar çok sıkı.
O, elini uzattı.
Elimi sıktı.
Bu pantolon belde biraz çok dar.
Ben Tom'la el sıkışıp ayrıldım.
Tom tokalaştı.
Bu kapak o kadar sıkı ki açamıyorum.
Birlikte yemek yedik. El sıkıştık.
Sınırlı bir bütçeyle seyahat ediyoruz.
O, onunla tokalaştı.
Bebek yumruklarını sıktı.
Onun sıkı bir bütçeyle yaşamaya alışkın olmadığı açıktır.
Tom, son kez Mary'ye sarıldığı zamanı hatırladı.
Yol bu noktada sağa doğru keskin virajlı.