Translation of "Salive" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Salive" in a sentence and their turkish translations:

- Ne gaspille pas ta salive.
- Ne gaspillez pas votre salive.

Nefesinizi boşa harcamayın.

Les fourmis ramollissent avec la salive en mordant le sol

karıncalar toprağı ısırarak toprağı tükürüğüyle yumuşatıyorlar

Je déteste le goût de ma salive après avoir mangé du chocolat.

Çikolatayı yedikten sonra tükürüğümün tadından nefret ederim.

Vous pouvez économiser votre salive. Ça ne sert à rien de parler avec lui.

Nefesini harcama. Onunla konuşmanın hiçbir faydası yok.

salive, les éternuements et la toux, le rendant chaotique et perdu. Vous pensez peut-être que c'est

tükürük, hapşırma ve öksürme yoluyla bulaşan virüs yayılır, onu kaotik ve kaybolur.

Le folkloriste Jonathan Young dit que la seule chose qui pourrait le blesser serait une arme imbibée de salive humaine.

Halkbilimci Jonathan Young ona zarar verebilecek tek şeyin, insan tükürüğünde bulunan bir silah olduğunu söylüyor.