Examples of using "Richesses" in a sentence and their turkish translations:
Servetini biriktirdi.
Hiçbir insan zenginliğimi gösteremez -
Mısır ve Cyrene'nin tüm zenginlikleri,
Bütün servetine rağmen hâlâ mutsuzdu.
Servetine rağmen, memnun değil.
Bu iki ya da üç yıl içinde, büyük miktarda servet sahibi oldu.
halkı sömüren zenginleri ve ağaları anlatan bir filmdi yine
ve başarılı olursa ülkenin petrol zenginliklerinden biri olmak
Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir.