Examples of using "Prêtre" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir rahibim.
Tom bir rahiptir.
Tom bir rahip olmak istiyor.
- Bir rahip tanıyorum.
- Bir rahip biliyorum.
Erkek kardeşim papaz oldu.
Tom bir rahip olarak kendini gizledi.
başıma bir şey geldi.
Papaz Allah bizim kurtuluşumuzdur dedi.
Rahip onları koca ve karı ilan etti.
Rahip yeni yapılan kiliseyi kutsadı.
Rahip hasta adamın yerini aldı.
Siyah giyindiği için rahibe benziyordu.
Fransızca konuşan rahip gelecek hafta burada olacak.
Ondan vazgeçtim. İrlandalı rahip ve Kongolu cadı doktorun ortak neyi var?
Doktoruma rahibimden daha çok güvenmeliyim.