Examples of using "Préférerait" in a sentence and their turkish translations:
Bir erkeğin, başkasının kalbini
O, bindiğim otobüsü tercih ediyor.
Tom o filmi görmemeyi tercih ettiğini söyledi.
O, her sabah erken kalkmaktansa ölmeyi tercih ediyor.
Beyaz güzel bir elbise almaktansa bekâr olmaktan yararlanmayı tercih ediyor.
Tom Mary'nin partisine gitmemeyi tercih ettiğini söyledi.