Examples of using "D'acheter" in a sentence and their turkish translations:
Bir araba almaya karar verdim.
Yumurta almayı unuttum.
Ne satın alman gerekiyor?
Yumurtaları satın almayı unuttun mu?
Bir yastık satın almayı unuttum.
Sadece bir tekne aldım.
Benim planım bir araba satın almak.
Az önce biraz karton aldım.
Ekmek almayı unuttum.
Hediye almayı unuttum.
Biraz süt almayı unutma.
Bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.
O, onu yeni bir ev alması için ikna etti.
Marul almayı unutmuşsun.
Pullar satın almalıyım.
Tom prezervatif satın alma konusunda utanır.
Tom ekmek almayı unuttu.
Ah, tofu almayı unuttum.
O bir araba satın alamaz.
Yeni bir şemsiye almaya karar verdim.
Lanet olsun! Pirinç almayı unuttum.
Ben bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.
O bir ev almak için tasarruf yapıyor.
Bir doğum günü pastası satın almayı unuttum.
Neredeyse süt almayı unutuyordum.
Mavi arabayı satın almaya karar verdim.
O bir ev satın alma olasılığına bakıyordu.
O bir araba alamaz.
Bir ev satın alarak ne yapıyorsun?
Ben onu satın almayı göze alamam.
Satın almıyoruz.
Çörekleri almak için kimin sırası?
Ekmek satın alıyorum.
O kitabı almana gerek yoktu.
Ona ona kullanılmış bir araba almamasını tavsiye etti.
O, yeni bir bisiklet almaya niyetlidir.
Niçin bu evi satın almaya karar verdin?
Evet, bilet satın almakla ilgileneceğim.
Tom kırmızı bir araba satın almaya karar verdi.
Sen bana ekmek almamı söylemeyi unuttun.
Bir araba satın almaya gücüm yetmez.
Böyle pahalı bir eve kimin gücü yeter?
Yarın o kitabı almayı unutmamalıyım.
Henüz yeni bir çift ayakkabı aldım.
Onların bu arabayı almalarını tavsiye etmem.
Bir midilli satın almayı göze alamam.
- Karımla konuşup yeni bir halı almamaya ikna ettim.
- Karımı yeni bir halı almaktan caydırdım.
Bütün bu şeyleri almak gerçekten gerekli mi?
Tom, Mary'nin sessizliğine inanmaya çalıştı.
Yeni satın aldığım pantolonu beğeniyor musun?
Böylesine pahalı bir bisikleti alacak kadar delisin.
Bir araba almayı göze alamam.
Bunu satın almaya gücüm yetmez.
Az önce aldığımız eti dondurucuya koydum.
Müşterinin mavi bir kravat almasını önerdi.
Burada patates satın almak mümkün mü?
Az önce aldığım gömlek çok güzel.
Ekmek almamı söylemeyi unuttun.
Bir bilgisayar daha almaya gücüm yetmiyor.
Keşke öyle bir araba satın alabilsem.
Kadınlar her zaman şapkalar alıyorlar.
Tom, Mary'yi bir hediye almayı planladığını söyledi.
Ve yönetim kurulu Next şirketini satın almaya karar verdi
Karım beni yeni bir araba almam için ikna etmeye çalıştı.
Öyle bir şeyi satın almayı göze alamam.
Her zaman pahalı elbiseleri alıyor.
- Jack, yeni bir bisiklet satın almayı göze alamaz.
- Jack'in yeni bir bisiklet satın almak için parası yok.
Sana az önce aldığım arabayı göstereceğim.
Kullanılmış bir araba bile almaya gücüm yetmez.
Bu oda için yeni bir halı satın almamız gerekiyor.
Yeni bir araba satın almayı göze alamıyoruz.
O kadar pahalı bir ev satın alarak ne yapıyorsunuz?
O, kitapçıdan kitap satın alıyor.
O yabancı bir araba satın alma amacı için çok çalıştı.
Tom Mary'nin John için bir hediye almasını istedi.
Yeni bir araba almayı göze alamam.
- Kullanılmış bir arabayı almaya gücüm yetmez.
- İkinci el araba almaya param yetmez.
Yeni bir araba için parası yok.
Bir yavru köpek satın alıyorum.
Yiyecek almam gerekiyor ama yeterli param yok.
Hırdavatçıda bir merdiven satın alıyorum.
Sonunda satıcı pahalı makineyi almam için beni ikna etti.
Sanırım yeni bir araba almamın zamanıdır.
Tom istediği bisikleti almayı göze alamadı.
Tom'dan süpermarkete gitmesini ve bir ekmek almasını istedim.
İstediğim bilgisayarı almaya param yetmiyor.
Sanırım oğluma bir araba almamın zamanıdır.
Kokain almak yasa dışı.
Mağaza neredeyse almamız gereken her şeye sahipti.
Evi şöyle dursun, onun araba almaya bile gücü yetmez.
Beyaz güzel bir elbise almaktansa bekâr olmaktan yararlanmayı tercih ediyor.
Sadece bu ayakkabıları aldım.
- Bazı yeni elbiseler satın almam gerekir.
- Birkaç yeni giysi satın almalıyım.
Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam.
oldukça pahalı bir bilet satın almak ve bir orkestra bulmak zorunda değilsiniz.
Bu mağazada herhangi bir şey almayı göze alamıyorum.