Examples of using "Plate" in a sentence and their turkish translations:
Dünya düzdür.
Dayak yediler.
O düzdü.
Onun yüzeyi bir ayna kadar düzdü.
Dünyanın düz olduğuna inanılıyordu.
fakat dünya'nın düz olduğunu iddaa ediyorlar
Düzgün bir yolda sürmek güzel.
Çocuk dünyanın düz olduğuna inanıyor.
Dünya'nın düz olmadığını biliyorum.
Geçmişte dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.
Bir gözlemeyi ne kadar düz yaparsanız yapın, onun her zaman iki yüzü vardır.
Tom Dünya'nın düz olduğuna beni ikna etmeye çalışıyor, ama ben buna inanamam.
"Çocuklar bahçede ne yapıyor?" "Onlar çiçekliğindeki dinozorla oynuyorlar."
Pek çok kişinin düşündüğünün aksine, Orta Çağ'da insanların çoğu dünyanın düz değil, küresel olduğuna inanıyordu.