Examples of using "Miroir" in a sentence and their turkish translations:
İnsan aynaya bakar, ayna insana.
Aynayı temizleyin.
Nerede bir ayna var?
Aynaya bak.
Aynaya bak!
Ayna kırıldı.
aynada kendinize bakın,
Aynada kendine bak.
Bir ayna ışığı yansıtır.
Aynayı duvara as.
Küçük bir ayna satın almak istiyorum.
Kırık bir ayna kötü şans getirir.
Ayna çok kirli.
Aynada kendimi görebilirim.
Gözler kalbin aynasıdır.
Aynada kendimi görebiliyorum.
Aynada kendimi görebilirim.
Mary aynada kendine baktı.
- Aynaya bakmayı sever misin?
- Aynaya bakmayı sever misiniz?
Aynada kendine bakıyordu.
Aynada ona baktı.
O, aynada kendini gördü.
Biraz aynaya bak!
Aynaya bakıyolardı.
Tom aynadaki yansımasına baktı.
"Ayna, ayna söyle bana, benden güzel var mı bu dünyada?" ve ayna her zaman şöyle cevap verirdi:"Siz, kraliçem, en güzeli sizsiniz!"
Onun yüzeyi bir ayna kadar düzdü.
Aynanın önünde ayakta duruyordu.
Aynanı seviyorum.
En iyi ayna, eski bir dosttur.
Gözler kalbin aynasıdır.
Yüz, kalbin aynasıdır.
Saçımı taramak için bir aynaya ihtiyacım var.
O, aynadaki yansımasına baktı.
Aynada kendimi görebiliyorum.
Aynada kendime baktım.
Ben aynada kendimi gördüm.
Aynadaki yansımasına tekrar baktı.
Yatak odamda bir boy aynası var.
O bir ayna aldı ve dilini inceledi.
Bir aynanın önünde saçını fırçalıyordu.
Son zamanlarda gerçekten aynada kendine baktın mı?
kendimi denklemin diğer tarafında buluyorum
Ayna sofra takımı dolabının üstündedir.
Her zaman aynaya bakar. Ne heves!
Bir ayna aldı ve diline baktı.
Ayna büfenin üstündedir.
- Gölün yüzeyi aynaya benziyor.
- Göl ayna gibi.
çabalar ve onların önüne berrak bir ayna koyuyor olmak.
ayna ya da video kamerayı deneyin.
Julia bir ayna alır ve gözlerinin önüne tutar.
İkinci ayna kapının yanına asıldı.
Kız aynaya bakarak durdu.
Judy aynaya bakarak çok fazla zaman harcıyor.
yeni nokta oluşunca aynaya bakıyordum
Ayna kırma.
Kız kardeşinin kot pantolonunu giydi ve aynaya baktı.
Aynada kendime bakmak için banyoya koştum.
Aynaya bak ve kendini boktan hisset.
Aynaya bakan iyimser kişi daha da iyimser olur ve kötümser kişi daha da kötümser.