Examples of using "Phénomène" in a sentence and their turkish translations:
tam bir fenomendi aslında
Bu adam gerçek bir hilkat garibesi.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
aynı olayın yaşandığını gördüm.
şu anda oldukça nadir bir şeye bakıyorsunuz.
- Asit yağmuru bir doğa olayı değildir.
- Asit yağmuru doğal bir fenomen değildir.
- Asit yağmuru doğal bir olay değildir.
- Gökkuşağı doğal bir olaydır.
- Gökkuşağı bir doğa olayıdır.
Aurora, kutup bölgelerindeki karakteristik bir olaydır.
Ay tutulması ender bir olaydır.
Bu canlı ışık olgusunu daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz.
Bir takım kuşlarda gerçekleştiği bilinmekte olan bir olgu söz konusudur.
Bu geçici bir heves.
Tatoeba, doğum yeri olan Fransa'da kültürel ve sosyal bir olay haline geldi.
Her bilim adamı, bu olguyu açıklamak için kendi teorisini ortaya attı.
Neden tüm yayılma bölgesi boyunca dağıldığını görmüyoruz?
Bu sadece geçici bir heves.
Saat güneşin konumuna göre bizim süreleri bölebildiğimiz bir olgudur