Translation of "Naturel" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Naturel" in a sentence and their turkish translations:

Soyez naturel.

Doğal davranmaya çalış.

- Soyez naturel.
- Soyez naturelle.
- Sois naturelle.
- Sois naturel.

Doğal ol.

C'est du naturel

işte bu da doğallık sağlıyor

C'est complètement naturel.

Tamamen doğal.

Est-ce naturel ?

Bu doğal mı?

Ce n'est pas naturel.

- O doğal değil.
- Doğal değil.

C'est naturel et très dissuasif.

Bu harika bir doğal uzaklaştırıcıdır.

Il sera délicieux et naturel.

Hem doğal hem de leziz olacak.

Elle est d'un naturel joyeux.

O, neşeli bir kişiliğe sahiptir.

Je suis d'un blond naturel.

Ben doğal sarışınım.

Elle est d'un naturel calme.

O sessiz bir kişi.

L'esclavage est normal, naturel et nécessaire.

Kölelik, normal, doğal ve gerekli.

Le gaz naturel comme source d'électricité

elektrik üretmek için doğal gaz kullanan

Habituellement, l'électricité issue du gaz naturel

Genellikle doğal gazdan elektrik elde ettiğinizde,

Ils faisaient partie du monde naturel.

Resmen doğanın içindeydiler.

Il était d'un naturel très colérique.

O, doğal olarak çok kızmıştı.

On va fabriquer un beau matelas naturel.

Bunu doğanın verdiği güzel bir döşek gibi yapacağız.

Même les ennuyer dans leur environnement naturel

onları doğal ortamında rahatsız edici davranışlara bile

La bêtise est aussi un don naturel.

Aptallık aynı zamanda doğal bir yetenektir.

C'est naturel d'être nerveux quand l'avion décolle.

Uçak kalktığında gergin olmak doğal.

La forêt-noire est un aphrodisiaque naturel.

Kara Orman pastası doğal bir afrodizyaktır.

C'est naturel pour toi de penser ainsi.

Senin öyle düşünmen doğaldır.

En fait, ça fait un bon abri naturel.

Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.

Un régime naturel convient à la digestion humaine.

Doğal bir diyet, insan sindirimi için uygundur.

Il a un penchant naturel pour la musique.

Onun müzik için doğal bir eğilimi var.

Meg a un don naturel pour les langues.

Meg'in diller için doğal bir yeteneği vardır.

La pluie acide n'est pas un phénomène naturel.

- Asit yağmuru bir doğa olayı değildir.
- Asit yağmuru doğal bir fenomen değildir.
- Asit yağmuru doğal bir olay değildir.

Un arc-en-ciel est un phénomène naturel.

- Gökkuşağı doğal bir olaydır.
- Gökkuşağı bir doğa olayıdır.

Notre droit le plus naturel de poser ces questions

bu soruları sormak en doğal hakkımız

Mais nous nous attendons à un état plus naturel

daha doğal bir durum beklemiştik ama

Il est naturel aux membres d'une famille de s'entraider.

Aile üyelerinin birbirlerine yardım etmesi doğaldır.

La lune de la Terre est un satellite naturel.

Dünyanın ayı doğal bir uydudur.

- Ils n'ont pas de prédateurs naturels.
- Elles n'ont pas de prédateurs naturels.
- Ils n'ont aucun prédateur naturel.
- Elles n'ont aucun prédateur naturel.

Onların doğal yırtıcı hayvanları yok.

Bref, il est très naturel d'avoir un tremblement de terre

yani kısacası depremin olması çok doğal bir şey

Sur la science, la technologie, le monde naturel et l'histoire.

binlerce çevrimiçi belgesele ev sahipliği yapıyor . Onların tarih bölümü, erken insan ve tarih öncesinden

Il est bien naturel qu'il soit fier de son fils.

Onun, oğluyla gurur duyması tamamen doğal.

Le charbon et le gaz naturel sont des carburants naturels.

Kömür ve doğal gaz doğal yakıtlardır.

Il est très aisé d'avoir l'air naturel dans votre langue natale et très aisé d'avoir l'air de manquer de naturel dans une autre langue.

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.

Le deuil est le prix naturel que nous payons pour aimer.

Keder, sevgi uğruna ödediğimiz doğal bir bedeldir.

Vous regardez là-bas ces fleurs y poussent en milieu naturel

bir bakıyorsun orada böyle çiçekler var doğal ortamda yetişmiş

De cette façon, dans de nombreux endroits dans le milieu naturel

bu sayede doğal ortamda birçok yerde

Un désastre naturel ou une épidémie pourrait décimer rapidement toute une population.

Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.

Le processus Origen Power alimente une pile à combustible en gaz naturel.

Origen Elektrik Süreci doğal gazı bir yakıt deposuna gönderiyor.

Un nombre entier est naturel ssi il est supérieur ou égal à 0.

Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.

Il n'y a rien de tel qu'un verre de jus naturel fraîchement pressé.

Bir bardak doğal, taze sıkılmış meyve suyu gibi bir şey yok.

Ce genre de chose peut faire l'affaire. Un bel abri naturel pour se protéger.

Bu tür bir şey işe yarayabilir. Güzel ve üzeri kapalı doğal bir sığınak.

Il y a un GPS naturel que nous connaissons chez les baleines et les chauves-souris

balinalarda ve yarasalarda bildiğimiz doğal bir GPS var

On aime sa mère presque sans le savoir, sans le sentir, car cela est naturel comme de vivre.

Biz neredeyse bilmeden, hissetmeden annemiz severiz, çünkü o yaşamak kadar doğaldır.

- Tom est un athlète au talent inné.
- Tom est un sportif né.
- Tom est sportif de nature.
- Tom est un athlète au talent naturel.

- Tom doğal sporcu.
- Tom doğuştan sporcu.