Examples of using "Parvient" in a sentence and their turkish translations:
O bununla başa çıkamaz.
Ama dokunarak yakalayabilir.
peki bunu nasıl başarıyor ona bir bakalı
O, arzularını kontrol edemez.
- Kimse sizi duyamıyor.
- Seni kimse duyamaz.
- Sizi kimse duyamaz.
Koruyucu kabuğu sayesinde aralarından geçmeyi başarıyor.
Ona ulaşabilirsek görevimiz başarıya ulaşmış olur.
Şu anda gözlerini açık tutamıyor.
Bizi kimse duyamaz.
Hiç kimse bunu halledemez.
Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.
O, şapkasını bulamıyor.
Onu kimse yapamaz.