Examples of using "Millionnaire" in a sentence and their turkish translations:
çarıklı milyoner
Sen bir milyoner değilsin.
Keşke bir milyoner olsam.
O bir milyonerle evlenmek istiyor.
Milyonere benzemiyorsun.
- Milyoner olsa gerek.
- Milyonermiş.
Onlar bir milyoner olduğumu düşünüyor.
Gerçekten de milyoner değilsin, değil mi?
Mary bir milyonerle evlenmek ister.
Ben bir milyoner değilim.
Milyoner olmayı hayal ediyorsun.
Tom bir milyoner olmayı hayal ediyor.
O fakir doğdu ama bir milyoner olarak öldü.
Sanki bir milyonermiş gibi yaşıyor.
Milyoner bir CEO'nun sokaktaki adam için konuşması mümkün bile değil.
salak milyoner ve köyden indim şehire filminde