Translation of "Mandarin" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Mandarin" in a sentence and their turkish translations:

J'apprends le mandarin.

Kuzey Çin lehçesi öğreniyorum.

J'étudie le mandarin, à Pékin.

Pekin'de Çince okuyorum.

- J'apprends le chinois.
- J'apprends le mandarin.

Çince öğreniyorum.

Je ne parle pas bien le mandarin.

Ben çok iyi Mandarin konuşmuyorum.

Ce n'est pas du mandarin, mais du shangaïen.

Bu, Mandarin değil, Şanghayca.

Puis en Chine pour apprendre le mandarin en 3 mois,

sonra da Mandarin dilini 3 ayda öğrenmek için Çin topraklarına gittik

Non seulement il sait parler le mandarin mais également le wu.

Yalnızca Mandarin değil, Şangayca da konuşabilir.

Il sait parler une sorte de chinois, mais il ne sait pas parler mandarin.

O bir Çince türünü konuşabilir ama Mandarin konuşamaz.