Translation of "L'ouvrir" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "L'ouvrir" in a sentence and their turkish translations:

Je viens de l'ouvrir.

Onu az önce açtım.

Je veux vraiment l'ouvrir.

Onu gerçekten açmak istiyorum.

Laisse-moi l'ouvrir en privé.

Onu kendi başıma açayım.

Elle tira la porte pour l'ouvrir.

O, kapıyı çekerek açtı.

J'ai essayé en vain de l'ouvrir.

Onu açmak için boşuna uğraştım.

Il renvoya la lettre sans l'ouvrir.

Açmadan mektubu geri gönderdi.

Il nous faut un outil pour l'ouvrir.

Onu açmak için bir alete ihtiyacımız var.

Il vous faut tirer la porte pour l'ouvrir.

Onu açmak için o kapıyı çekmek zorundasın.

Tu auras besoin d'une clé allen pour l'ouvrir.

Onu açmak için bir allen anahtara ihtiyacın olacak.

Vous pouvez l'ouvrir et regarder à partir de là

oradan açarak izleyebilirsiniz

La boîte est bien fermée. C'est difficile de l'ouvrir.

Kutu çok sıkı kapalı. Açması zor.

Tom courut à la porte et essaya de l'ouvrir.

Tom kapıya koştu ve onu açmaya çalıştı.

Ce couvercle est trop serré pour que je puisse l'ouvrir.

Bu kapak benim açamayacağım kadar çok sıkı.

Ce couvercle est si serré que je ne peux l'ouvrir.

Bu kapak o kadar sıkı ki açamıyorum.