Examples of using "L'ouvrir" in a sentence and their turkish translations:
Onu az önce açtım.
Onu gerçekten açmak istiyorum.
Onu kendi başıma açayım.
O, kapıyı çekerek açtı.
Onu açmak için boşuna uğraştım.
Açmadan mektubu geri gönderdi.
Onu açmak için bir alete ihtiyacımız var.
Onu açmak için o kapıyı çekmek zorundasın.
Onu açmak için bir allen anahtara ihtiyacın olacak.
oradan açarak izleyebilirsiniz
Kutu çok sıkı kapalı. Açması zor.
Tom kapıya koştu ve onu açmaya çalıştı.
Bu kapak benim açamayacağım kadar çok sıkı.
Bu kapak o kadar sıkı ki açamıyorum.