Examples of using "Vain" in a sentence and their turkish translations:
Bu boşuna.
Hepsi boşunaydı!
Bu beyhude.
Onun fedakarlığı boşuna olmayacak.
Boş yere doldurdunuz
Karşı çıktık, ama boşunaydı.
Olga, Vera'yı boşuna bekledi.
Sizin kurban boşuna değildi.
Onu açmak için boşuna uğraştım.
Denedim ama onu durdurmayı başaramadım.
Tom boşa ölmedi.
Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı.
O boş yere kutuyu açmaya çalıştı.
Boşuna onu ikna etmeye çalıştım.
O bunu tekrar denedi, ama boşuna.
Başarısızca onu ikna etmek için çabaladım.
Doğa hiçbir şeyi boşuna yapmaz.
Tom boş yere acısını gizlemeye çalıştı.
Boş yere hastane koridorlarını artık işgal etmeyelim
Kilitli kapıyı açmayı boş yere denedi.
Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna.
Boş yere sigarayı bırakmayı denedi.
Dick bu sorunu çözmeye çalıştı ama yapamadı.
Karısını mutlu etmeye çalıştı fakat boş yere.
Onu memnun etmek için boşuna çalıştı.
O boşuna sorunu çözmeye çalıştı.
O bütün gece çalışmayı denedi, ama nafile.
John sorunu çözmek için boşuna uğraştı.
Onun fikrini değiştirmesi için uğraştık fakat değiştiremedik.
Boşuna mı yemek yaptım?
Biz köpek yavrusunu aradık ama boşunaydı.
O boşuna onlardan büyük bir meblağ para ödünç almaya çalıştı.
Ben onu bir daha sigara içmemesi için boş yere ikna etmeye çalıştım.
Biz beş dakika kapıyı çaldık, ama nafile.
Birçok kez sigarayı bırakmaya çalıştı ama boşuna.
Onu boşuna kandırmaya çalıştım.
Onlardan boşuna büyük bir miktarda ödünç para almaya çalıştı.
Biz sorunu birkaç kez tartıştık ama boşuna.
Sen boşuna af diliyorsun; senin hareketin affedilemez.
Bizim hastaneye boş yere gitmemiz devletimize çok büyük zarardır