Examples of using "L'acheter" in a sentence and their turkish translations:
Bunu alacak mısın?
Bunu kendin için satın almalısın.
- Onu satın almak için anlaştım.
- Onu almayı kabul ettim.
"Onu satın almak ister misin?" "Evet."
Onu almak için yeterli parası var.
Artık onu satın alamazsın.
Onu almak için yeterli parası var.
Yeterli param olsa, onu satın alabilirim.
Param olsa onu alabilirim.
O, onu satın almanın eşiğinde.
Onu herhangi bir kitapçıda alabilirsin.
Sana onu almak istediğimi söyledim.
Bu yeni modeli satın almadan önce denemek istiyorum.
Oradan başka hiçbir yerde onu alamazsın.
Onu almadan önce bu elektrikli tıraş makinesini denemeliydim.
Onu 1,000 yenin altında alamazsın.
Bu araba onun alması için yeterince ucuz.
O gitar o kadar pahalı olmasaydı, onu satın alabilirdim.
- Biz bunu göze alamayabiliriz.
- Buna paramız yetmeyebilir.
Eğer ona ihtiyacım yoksa onu satın almak istemiyorum.
O gitar o kadar pahalı ki onu satın alamam.
Bu kolye o kadar güzel ki, karım için satın almak istiyorum.
Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
Yani diyorlar ki yeryüzündeki para bunu satın almaya yetmiyor
Ne kadar olduğu umurumda değil. Ben zaten onu alacağım.
Onu almak için şansım vardı ama almamaya karar verdim.
Sende bu kitap yoksa onu satın alabilirsin.