Examples of using "Pourrais" in a sentence and their turkish translations:
Sana özel ders verebilirim.
Bunu yapabilirdim.
- Bana yardım edebilirdin.
- Bana yardım edebilirsin.
Deneyebildim.
- Seni unutmak ne mümkün.
- Seni nasıl unutabilirim?
Telefonu kullanabilir miyim?
Şimdi seni öldürebilirim.
Şize nasıl yalan söyleyebilirim?
Seninle konuşabilir miyim, Tom?
Telefonunu kullanabilir miyim?
Onu kolayca onarabilirim.
Nasıl unutabilirim?
Yardım edebilirim.
Buna alışabilirim.
Ben size birkaç soru daha sorabilir miyim?
Bana kitabı ödünç verir misiniz?
Bunun için seni işten kovabilirim.
Bunu hiç yapamadım.
Bu gece seni görebilir miyim?
Seni özel olarak görebilir miyim?
Seninle özel olarak konuşabilir miyim?
çünkü matematikte iyi olmanın
Onları hiç çözebilecek miydim?
Hesabı alabilir miyim?
Kapıyı kapatır mısınız?
Affedersiniz, geçebilir miyim?
Anahtarı alabilir miyim?
Bir rezervasyon yaptırabilir miyim?
Gerçekten bunu yiyebilir misin?
Bir peçete alabilir miyim?
Görüşümü ifade edebilir miyim?
Bana nasıl dans edeceğimi öğretir misin?
Yüzüğümü geri alabilir miyim?
- Sizi tutuklatılabilirdim.
- Seni tutuklatılabilirdim.
- Seni tutuklattırabilirdim.
- Sizi tutuklattırabilirdim.
Ben ona doğrudan sorabilirdim.
Bir sonraki olabilirim.
Rezervasyonumu iptal eder misiniz?
Biraz çay alabilir miyim?
Ben bir testere ödünç alabilir miyim?
Bir at yiyebilirim.
Biraz su alabilir miyim?
Çamaşırı asar mısın?
Salatayı hazırlar mısınız?
Bir şey yiyebilir miyim?
Hapishaneye girebilirim.
Ben gerçekten buna alışabilirim.
- Sen onlardan biri olabilirsin.
- Onlardan biri olabilirsin.
Biraz borç para alabilir miyim?
Seni ne zaman görebilirim?
Arabanızı ödünç alabilir miyim?
Telefonunuzu ödünç alabilir miyim?
Telefonunuzu kullanabilir miyim?
Hiçbir şey söyleyemem.
Bizi yalnız bırakır mısınız?
Fiş alabilir miyim?
Ağlayabilirim gibi hissediyorum.
Benim için onunla konuşur musun?
Sizinle bir saniye konuşabilir miyim?
Sen onlarla konuşabileceğimi söyledin.
Hesabı alabilir miyim, lütfen?
Yardım edebilir misin?
Seni öpebilirim.
Ben o kadar şanslı olamadım.
Tom'u nerede bulabileceğimi biliyor musunuz?
İşleri senin için daha kolay yapabilirim.
Senin yerini alamadım.
Onu yapabileceğimi düşünüyor musun?
Sana onu kimin yaptığını söyleyebilirim.
Ne yapabilirim?
Onu bir kurdele ile bağlar mısın?
Bana dolma kalemini ödünç verir misin?
Yardım edebilirim.
Şimdi TV izleyebilir miyim?
O kadar yükseğe nasıl zıplayabilirim?
Hikayeyi ezbere okuyabildim.
- Yarı zamanlı çalışabilir miyim?
- Part-time çalışabilir miyim?
Ona bir iyilik yapabilir misin?
Buna ihtiyacın olabilir.
Böyle yaşayamazdım.
Eğer onu yapabilsen, yapar mısın?
Bana biraz ödünç para verir misin?
Kesinlikle o parayı kullanabilirim.
Belki yarın geri gelebilirim.
Biraz daha çay içebilir miyim?
- Yardım edebildim.
- Yardım edebilmiştim.
Müdahale edebildim.
Yürüyebiliyordum.
Belki onunla konuşabilirim.
Bir siyah bira alabilir miyim?
Onu yapmamı ister misiniz?
Sana bir veya iki şey öğretebilirim.
Sana yalan söyleyemedim.
Ödünç alabileceğim bir elektrikli testeren var mı?
Sana asla zarar veremem.
Bir şey söyleyebilir miyim lütfen?
Ödünç alabileceğim bir tuvalet pompan var mı?
Kullanabileceğim bir dolma kalemin var mı?
Tom'la konuşabileceğimi düşünüyor musun?
Ben sizden para alamadım.