Translation of "Justifie" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Justifie" in a sentence and their turkish translations:

La fin justifie les moyens.

- İyi niyetle söylenen yalan mübahtır.
- Hedefe giden her yol mübahtır.

- Est-ce que la fin justifie les moyens ?
- La fin justifie-t-elle les moyens ?

Hedefe giden her yol mubah mıdır?

Vas-y, justifie ton attitude, justifie le fait que tu aies été là lorsque tout ça s'est passé.

Davranışını haklı çıkar, haydi, bunların hepsi olduğunda orada olmanı haklı çıkar.

La fin ne justifie pas toujours les moyens.

Amaçlar her zaman araçları meşru kılmaz.

Mais un premier regard en justifie toujours un deuxième.

Fakat ilk bakış her zaman ikinci bir bakışı gerektirir.

- Les erreurs ne se compensent pas.
- On ne répare pas une injustice par une autre.
- On ne justifie pas un mal par un autre.

- İki yanlış bir doğru yapmaz.
- İki yanlış bir doğru etmez.