Examples of using "Juger" in a sentence and their turkish translations:
Kimi yargılayacaksın?
Sen beni kime yargılatacaksın?
Biliyordum ki beni yargılamadan dinleyen biri
Söylemek için hâlâ çok erken.
İyi tanımıyorsan, bir kişiyi yargılayamazsın.
Bir ağacı meyveleri ile değerlendirmelisin.
İnsanları görünüşlerine göre yargılayamazsın.
Bir insanı görünüşüne göre yargılama.
Muhakeme ve risk gerektiriyor.
Az önce geçtiğimiz yarık eğer bir işaretse
İnsanları görünüşlerine bakarak yargılamamalıyız.
Bir insanı elbiseleri ile yargılamamalısın.
Bunu hakkıyla yapamam.
İnsanları dış görünüşüyle yargılamayın.
İnsanları dış görünüşlerine göre değerlendirmemelisiniz.
Gökyüzünün görünüşüne bakılırsa yarın hava iyi olacak.
İnsanları görünüşlerine göre yargılamamalıyız.
Aksanına bakılırsa, o Kyushu'ludur.
Yüzündeki ifadeye bakılırsa, o başarmış görünüyor.
Gökyüzüne bakarsak, bugün hava güzel olacak.
Senin beni yargıladığını düşündüğün kadar ben de seni yargılıyorum.
Gerçek sanatçılar hiçbir şeyi küçümsemez; onlar kendilerini yargılamak yerine anlamak için zorlarlar.
Ününe bakacak olursak, işine sadık biri gibi görünüyor.
Harika bronzluğa bakarsak, tatilinizin çoğunu sahilde geçirmişsiniz gibi görünüyor.
Gökyüzünün görünümünü bakılırsa, biz akşam üzeri bir duş olabiliriz.
Okyanus araştırmasının geleceğini onun geçmişiyle tahmin edeceksek birçok heyecan verici keşifleri elbette dört gözle bekleriz.