Examples of using "Jouet" in a sentence and their turkish translations:
Bu sadece bir oyuncak.
Oyuncak Hikayesi
Annem bana bir oyuncak alıyor.
Oyuncağını attı.
O oyuncak ahşaptan yapılmıştır.
Ben senin oyuncağın değilim.
O bir oyuncak için ağlıyordu.
Lütfen oyuncağımı tamir edin.
Nihayet oyuncağı satın aldım.
Bu bir oyuncak değil!
O, bana küçük bir oyuncak aldı.
Tom en sevdiği oyuncağını kaybetti.
Onlar bunun bir oyuncak olduğunu sanıyor.
- Çocuğa bir oyuncak aldı.
- O, çocuk için bir oyuncak aldı.
O, oyuncağıyla çok gururludur.
O, çocuğa bir oyuncak verdi.
Erkek kardeşim bana küçük bir oyuncak satın aldı.
O, çocuğu için bir oyuncak aldı.
- Çocuk için bir oyuncak satın aldı.
- Çocuk için bir oyuncak aldı.
- O oyuncak kapış kapış satılıyor.
- O oyuncak çok satılıyor.
Oyuncağını aradığım çocuk benim oğlum.
Babamdan bu oyuncağı satın almasını istedim.
tam olarak bir dakika geçirmesi için bir kronometre var.
Annem bu oyuncağı bana sekiz yaşımdayken aldı.
- Çocuk oyuncağı istediği için hiddetle bağırmaya başladı
- Çocuk oyuncağı istediği için çığlığı bastı.
Bu bir oyuncak değil!
Annesinden ona yeni bir oyuncak almasını istedi.
Anne, oyuncağımı düşürdüm. Onu benim için alabilir misin?
Büyükbabası ona pahalı bir oyuncak aldı.