Examples of using "Jeta" in a sentence and their turkish translations:
Oyuncağını attı.
Etrafına baktı.
Ona bir yastık attı.
Mektubu ateşe fırlattı.
Tom gizlice içeriye baktı.
O her şeyi tekneden attı.
Tom, Mary'ye baktı.
Tom topu Mary'ye attı.
O, ona utanarak baktı.
O, ona baktı.
Adam flütü göle attı.
Dan telefonunu havuza fırlattı.
O, çaktırmadan kıza baktı.
Dergiye hızlıca bir göz attı.
Tom saate baktı.
O saatine baktı.
Kötü otları kopardı ve onları attı.
Perdenin ucundan göz attı.
- Tom evlilik yüzüğünü çıkarıp gölete attı.
- Tom alyansını çıkarıp gölete attı.
Adam haber programına baktı ve şok oldu.
O, kağıtları katladı ve masanın üzerine attı.
Tom bekçi köpeğine bir parça et attı.
Tom kız arkadaşının giysilerini ateşe attı.
Tom karısının giysilerini ateşe attı.
Ona baktı ve onun kızgın olduğunu gördü.
Tom kutuyu açtı ve içine baktı.
Diyor . Hardrada, zırhsız bir şekilde iki eliyle
O, havuza bir taş attı.
Tom diğerlerine baktı.
Kate Chris'e baktı ve sonra onu görmezden geldi, bu onu perişan etti.
Yüzüğünü çıkardı ve ona fırlattı.
Şeytan kız kardeşimi yakaladı ve, muazzam bir kahkahayla, onu dipsiz bir çukura fırlattı.
Mary erkek arkadaşının giysilerini ateşe attı.
Tom tavanda olan tüm eski gazeteleri attı.