Translation of "Maman" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Maman" in a sentence and their turkish translations:

- Maman a pleuré.
- Maman pleurait.

Anne bağırdı.

- Maman travaille.
- Maman est au boulot.

Annem çalışıyor.

- Joyeux anniversaire, maman.
- Bon anniversaire, maman.

Doğum günün kutlu olsun, anne.

- Laisse maman dormir.
- Laissez dormir maman.

Bırak annen uyusun.

Merci maman !

Teşekkürler anne.

- Maman a de la fièvre.
- Maman est fiévreuse.

Annemin ateşi var.

Ma maman est la meilleure maman du monde !

Benim annem dünyanın en iyi annesidir.

Bonne nuit, maman.

İyi geceler, anne.

Maman, dépêche-toi !

Anne, acele et!

Où est maman ?

Anne nerede?

J'aime ma maman.

Annemi seviyorum.

Maman, j'ai faim.

Anne, ben açım.

C'est ma maman.

Bu, benim annemin.

- Papa a regardé maman l'air ébloui.
- Papa regarda maman timidement.

Baba, anneye utangaç bir şekilde baktı.

- Tu ferais une super maman.
- Vous feriez une super maman.

Senden harika anne olur.

- N'oublie pas d'appeler ta maman !
- N'oubliez pas d'appeler votre maman !

Anneni aramayı unutma.

Maman prépare le déjeuner.

Anne öğle yemeği hazırlıyor.

Tu vas devenir maman.

Sen bir anne olacaksın.

Tu écoutais ta maman.

Anneni dinliyordun.

Maman a toujours raison.

Annem her zaman haklıdır.

Ma maman me manque.

Annemi özlüyorum.

Où est ta maman ?

Annen nerede?

Maman va en ville.

Annemiz kasabaya gidiyor.

Maman ouvre la porte.

Anne kapıyı açar.

Maman m'achète un jouet.

Annem bana bir oyuncak alıyor.

- Où est maman ?
- Où est ma maman ?
- Où est ma mère ?

- Annen nerede?
- Annem nerede?
- Anne nerede?

Vous aimez votre maman maniaque.

Kılı kırk yaran annenizi seviyorsunuz.

Et une maman de pramit

ve pramit'ten çıkarılan bir mumya

Maman a mis la table.

Annem masayı hazırladı.

Maman ne l'a pas mentionné.

Annem ondan bahsetmedi.

Ma maman travaille en usine.

Annem bir fabrikada çalışıyor.

Maman ne l'avait pas mentionné.

Annem ondan bahsetmedi.

Je vais très bien, Maman.

Ben iyiyim, anne.

Maman, où est mon mouchoir ?

Anne, mendilim nerede?

Vous avez écouté votre maman.

Annenizi dinlediniz.

- Combien d'œufs maman a-t-elle achetés ?
- Combien d'œufs maman a-t-elle acheté ?

Annen kaç tane yumurta aldı?

Que se passe-t-il maman

anne ne olur

Maman et papa sont très nerveux.

- Annem ve babam çok sinirlidir.
- Annem ve babam çok gerginler.

Maman nous a préparé le déjeuner.

Annem bizim için öğle yemeği yaptı.

Je le rapporterai à ma maman !

Anneme söyleyeceğim!

- C'est ma mère.
- C'est ma maman.

O benim annem.

Ta maman est à la maison ?

Annen evde mi?

Je vis avec ma maman maintenant.

Ben şimdi annemle yaşıyorum.

J'ai la meilleure maman du monde !

Ben dünyada en iyi anneye sahibim.

Maman est plus vieille que Papa.

- Annem babamdan yaşça daha büyük.
- Annem babamdan daha yaşlı.

Ma maman m'a tricoté un pull.

Annem benim için bir kazak ördü.

Maman, regarde ce que j'ai trouvé.

Anne, bak ne buldum.

Maman, Tom a mangé mon biscuit.

Anne, Tom benim kurabiyemi yedi.

Maman m'a acheté une jolie poupée.

Annem benim için güzel bir bebek aldı.

Maman nous a acheté un chiot.

- Annem bizim için bir köpek yavrusu satın aldı.
- Annem bize bir köpek yavrusu aldı.

- Bonne nuit, maman.
- Bonne nuit, Mère !

İyi geceler, anne.

Maman vient d'aller faire du shopping.

Anne az önce alışverişe gitti.

Maman a confectionné un nouveau vêtement.

Annem yeni bir giysi yaptı.

Notre amie a perdu sa maman.

Arkadaşım annesini kaybetti.

- Maman ! Arrête ! Tu me mets mal à l'aise !
- Maman ! Arrêtez ! Vous me mettez mal à l'aise !

Anne! Dur! Beni utandırıyorsun.

Je veux donner une plante à maman.

Anneme bir bitki vermek istiyorum.

Maman et moi sont mortes de rire.

Annem ve ben kahkahadan ölüyoruz.

Il prend soin de sa maman âgée.

O, yaşlı annesine bakıyor.

Est-ce que maman va au magasin?

Annem mağazaya gidiyor mu?

Maman, depêche-toi! Tout le monde attend.

Anne, acele et! Herkes bekliyor.

Maman vient de partir faire des courses.

Annem az önce alışveriş yapmaya gitti.

Maman est au lit avec un rhume.

Annem soğuk algınlığından yatakta.

Maman fait à manger dans la cuisine.

Anne, yiyecek bir şey yapıyor.

Je pense que ma maman le sait.

Sanırım annem biliyor.

Maman, je ne veux pas y aller !

Anne, gitmek istemiyorum!

Est-ce que Maman gronde le cheval ?

Anne atı azarlıyor mu?

Papa et maman m'ont offert une bicyclette.

Babam ve annem bana bir bisiklet aldılar.

Maman fait cuire des biscuits le dimanche.

Anne pazar günleri kurabiyeler pişirir.

Maman, tu peux me couper les ongles ?

Anne, tırnaklarımı keser misin?

- Promets-moi que tu ne le diras pas à maman !
- Promets-moi de ne pas le dire à maman !
- Promettez-moi que vous ne le direz pas à maman !
- Promettez-moi de ne pas le dire à maman !

Anneme söylemeyeceğine bana söz ver.

- Maman, peux-tu me lire une histoire au lit ?
- Maman, pouvez-vous me lire une histoire au lit ?

Anneciğim, bana bir masal okur musun?

- Ma maman a parlé avec le directeur de l'école.
- Ma maman a parlé avec la directrice de l'école.

Annem okul müdürüyle konuştu.

Et plus récemment, je suis devenue une maman,

ve en son olarak da anne oldum.

Aujourd'hui, maman a préparé une tarte aux abricots.

Bugün, annem bir kayısılı kek yaptı.

Maman, Papa, j'ai quelque chose à vous dire...

Anne, baba, size söylemem gereken bir şey var...

Maman, je veux que tu m'achètes une grenade !

Anne, bana bir nar almanı istiyorum!

Maman et papa sont rentrés à la maison.

Anne ve baba eve döndü.

- Et ta mère aussi.
- Et ta maman aussi.

Ve senin annen de.

Maman lave le chien parce qu'il est sale.

O kirli olduğu için annem köpeği yıkıyor.

Je ne sais pas quand ma maman reviendra.

Annemin ne zaman döneceğini bilmiyorum.

Je suis certain que Maman sera en colère.

Eminim ki annem çok kızacak.

Ce n'est pas ma mamie mais ma maman.

O benim büyükannem değil; o benim annem.

Maman fait frire des poissons pour le dîner.

Annem akşam yemeği için biraz balık kızartıyor.

Maman est en train de préparer le dîner.

Anne şu anda akşam yemeği hazırlıyor.

Dis bonjour à ta maman de ma part.

Annene benden selam söyle.