Translation of "Indique" in Turkish

Le panneau indique le chemin.

Sinyal gidecek yolu gösterir.

La pendule indique deux heures.

Saat iki diyor.

Ma montre indique la date.

Saatim tarihi söyler.

- La flèche indique la voie à suivre.
- La flèche indique le chemin à suivre.
- Cette flèche indique la direction à prendre.

Ok gidecek yolu gösterir.

La neige indique l'arrivée de l'hiver.

Kar, kışın gelişini gösterir.

Ce fait indique qu'il est honnête.

Bu gerçek onun dürüst olduğunu gösteriyor.

Le vent fort indique qu'une tempête arrive.

Güçlü rüzgar bir fırtınanın geleceğini gösterir.

- X marque l'endroit.
- X indique le lieu.

Çarpı işaretinin olduğu yer.

Quelle heure votre montre indique-t-elle, maintenant ?

- Saatiniz şimdi saatin kaç olduğunu söylüyor?
- Sizin saatinize göre saat kaç?

Il indique également combien de votes peuvent être donnés.

Ayrıca kaç oy verilebileceğini de söylüyor.

Le bulletin météo indique qu'il pleuvra demain après-midi.

Hava raporu yarın öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.

Le thermomètre indique qu'il fait trente degrés là-dedans.

Termometre burada otuz derece olduğunu söylüyor.

Regardez, le collier de Dana indique qu'elle est tout droit.

Evet, bakın. Takip cihazı, Dana'nın... ...hâlâ o tarafta olduğunu gösteriyor.

Ce panneau indique : « Ne pas donner à manger aux animaux ! »

Bu işaret diyor ki: "Hayvanları beslemeyin!"

- La boussole indique le nord.
- La boussole pointe vers le nord.

Pusula kuzeyi gösterir.

S'il te plaît, indique-moi comment me rendre à la banque.

Lütfen bana bankaya nasıl gidebileceğimi göster.

Mon oncle Bob a réparé mon horloge et maintenant elle indique l'heure correctement.

Bob amcam saatimi tamir etti. Şimdi iyi çalışıyor.

- Fais-le comme il te l'indique.
- Faites-le de la manière qu'il vous indique.

- Onu, onun senin yapmanı istediği şekilde yap.
- Onu, onun dediği yoldan yap.

Le système indique que je ne dispose pas des droits nécessaires pour supprimer le dossier.

Sistem, klasörü silmem için gerekli izinlere sahip olmadığımı söylüyor.

- Quelle heure est-il sur ta montre ?
- Quelle heure est-il à ta montre ?
- Quelle heure indique votre montre?

Senin saatinde saat kaç?