Translation of "Neige" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Neige" in a sentence and their turkish translations:

- Aujourd'hui il neige.
- Il neige, aujourd'hui.

Bugün kar yağıyor.

- Ici, il neige.
- Il neige ici.

Burada kar yağıyor.

- Ils aiment la neige.
- Elles aiment la neige.
- Ils apprécient la neige.
- Elles apprécient la neige.

Kar severler.

Il neige.

Kar yağıyor.

- J'aime beaucoup la neige.
- J'adore la neige.

Ben gerçekten karı severim.

Enfin il neige !

Nihayet kar yağıyor!

Il neige abondamment.

Çok kar yağıyor.

J'aime la neige.

Ben kar severim.

Il neige encore.

Hâlâ kar yağıyor.

La neige fond.

Kar erir.

J'aime qu'il neige.

Kar yağarken bundan hoşlanıyorum.

Il neige maintenant.

Şimdi kar yağıyor.

Aujourd'hui il neige.

Bugün kar yağıyor.

Oh, il neige !

Oh, kar yağıyor!

S'il neige demain, je ferai un bonhomme de neige.

Yarın kar yağarsa bir kardan adam yapacağım.

S'il neige beaucoup demain, on fera un bonhomme de neige.

Eğer yarın çok kar yağarsa, bir kardan adam yapalım.

Il neige à nouveau.

Yine kar yağmaya başladı.

La neige est fondue.

Kar eridi.

Il neige souvent ici.

Burada sık sık kar yağar.

C'est blanc comme neige.

O kar gibi beyaz.

J'aime beaucoup la neige.

Ben karı çok severim.

Il neige par intermittence.

Ara sıra kar yağıyordu.

Ils pelletaient la neige.

Karı kürekle atıyorlardı.

Je déteste la neige !

Kardan nefret ederim.

Il neige à Paris.

Paris'te kar yağıyor.

La neige est blanche.

Kar beyazdır.

La neige a disparu.

Kar kayboldu.

Il neige à Boston.

Boston'da kar yağıyor.

Peu m'importe s'il neige.

Kar yağarsa umursamam.

La neige a fondu.

Kar eridi.

Tom aime la neige.

Tom karı seviyor.

Il aime la neige.

Kar sever.

Elle aime la neige.

O, karı seviyor.

Marie aime la neige.

Mary karı seviyor.

Nous aimons la neige.

Kar severiz.

Il neige là-bas.

Orata kar yağıyor.

Je déteste la neige.

Kardan nefret ederim.

- Beaucoup de neige est tombée.
- Il est tombé beaucoup de neige.

Çok kar yağdı.

- Ça ressemble à de la neige.
- On dirait de la neige.

Bu kar gibi görünüyor.

- C'est de la neige ?
- Est-ce que c'est de la neige ?

O kar mı?

- Cette montagne est recouverte de neige.
- La montagne est recouverte de neige.

- Dağ kar ile kaplı.
- Dağ, kar ile kaplı.

- J'aime la neige. C'est si beau !
- J'aime la neige. C'est tellement beau !

Karı severim. Çok güzel!

- J’ai fait un bonhomme de neige.
- J'ai fait un bonhomme de neige.

Bir kardan adam yaptım.

- As-tu une pelle à neige ?
- Avez-vous une pelle à neige ?

Kar küreğin var mı?

- Nous avons moins de neige que d'habitude.
- Nous avons moins de neige qu'habituellement.
- On a moins de neige que normalement.

Her zamankinden daha az karımız var.

La neige montait jusqu'au genou.

Kar diz boyuydu.

La neige tombe sans cesse.

Durmadan kar yağıyor.

Le soleil fondit la neige.

Güneş karı eritti.

La neige a couvert l’autobus.

Kar otobüsü kapladı.

Il neige depuis deux jours.

İki gündür kar yağıyor.

Je n'aime pas la neige.

- Karı sevmiyorum.
- Kardan hoşlanmıyorum.

Il ne neige jamais ici.

Burada asla kar yağmaz.

La neige fond au printemps.

Kar ilkbaharda erir.

« Salut. La neige tient ! » « Sérieux ? »

"Günaydın. Dışarıda kar yığılı." "Gerçekten mi!?"

Il neige dans les rues.

Sokaklarda kar yağıyor.

C'est un temps de neige.

Kar zamanı.

C'est blanc comme la neige.

Bu, kar gibi beyazdır.

Il neige toujours à Boston.

Boston'da hâlâ kar yağıyor.

Bats les blancs en neige.

Yumurta beyazlarını katılaşana kadar çırpın.

C'est une tempête de neige.

Bu bir kar fırtınası.

En hiver, il neige beaucoup.

Kışın çok kar yağar.

La neige est très profonde.

Kar kalınlığı çok fazla.

- Il y a eu beaucoup de neige.
- Il y avait beaucoup de neige.

Çok kar vardı.

- La neige empêcha le train de rouler.
- La neige empêcha le train de fonctionner.

Kar, treni seferden alıkoydu.

- Ils ont bravé la tempête de neige.
- Elles ont bravé la tempête de neige.

Onlar kar fırtınasına cesaretle karşı koydular.

- Cet hiver la neige a été précoce.
- La neige est tombée tôt cet hiver.

Kar bu kış erken düştü.

Et bien isolé par la neige.

ve kar sayesinde güzelce yalıtıldım.

Il dégagea la neige du chemin.

O, yoldaki karı temizledi.

J'ai enlevé la neige du toit.

Çatıdaki karı temizledim.

Chez nous, il neige en janvier.

Ocak ayında karımız var.

Nous aurons bientôt de la neige.

Yakında kar alıyor olacağız.

Les collines étaient recouvertes de neige.

Tepeler karla kaplıydı.

Elle est belle comme Blanche-Neige.

O Kar Beyazı kadar güzeldir.

La neige a commencé à fondre.

Kar rahatlatmaya başladı.

La neige recouvrait complètement la ville.

- Kar şehri tamamen kapladı.
- Kar, şehri tamamen kapladı.

Neige-t-il beaucoup en hiver ?

Kışın çok kar yağar mı?

Regarde les montagnes couvertes de neige.

- Karlı kaplı dağlara bak.
- Karla kaplı dağlara bak.

Ils aiment jouer dans la neige.

Onlar karda oynamayı seviyorlar.

Pourquoi la neige est-elle blanche ?

Kar niçin beyazdır?

La ville était recouverte de neige.

Şehir karla kaplandı.

J'adore la neige. C'est si beau !

Ben karı severim. O çok güzel!